Haberler :::
-
04.08.2022
FETÖ, Laboratuvarda Üretilmiş Bir Çıkar Örgütüdür
İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi (İKÇÜ), “15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü” etkinlikleri kapsamında Rektör Prof. Dr. Saffet Köse’nin moderatörlüğünde, “15 Temmuz'a Giden Süreçte FETÖ Yapılanması” başlıklı panele ev sahipliği yaptı. İl Emniyet Müdürü Mehmet Şahne, Gençlik ve Spor İl Müdürü Murat Eskici’nin konuşmacı olduğu paneli; Rektör Yardımcıları Prof. Dr. Yasin Bulduklu, Prof. Dr. Muhsin Akbaş, Prof. Dr. Süleyman Akbulut, siyasi partilerin il temsilcileri, dekanlar, akademik ve idari personel ile çok sayıda katılımcı izledi. Sözde Dini Tabanlı Örgütler Panelin açış konuşmasını yapan İKÇÜ Rektörü Prof. Dr. Saffet Köse, milletimizin bütünlüğüne, devletimizin bekasına yapılan hain darbe girişiminin yıl dönümünde tüm şehitleri rahmetle anarak başladığı konuşmasında, egemen güçlerin ülkemizde oluşturduğu ihanet şebekesini çözümlemek için büyük fotoğrafı görmenin gerekliliğine vurgu yaptı. Rektör Prof. Dr. Köse, “Bu güçler hedef aldıkları ülkelerdeki yandaşlarını tespit ederek örgütler oluşturuyorlar. Dünyanın çeşitli coğrafyalarındaki ülkelere baktığımızda sözde dini olarak nitelendirilen örgütler vasıtasıyla ülkelerde iç karışıklık çıkartıyorlar. Klasik sosyolojik yapılarla bunları sınıflandıramıyorsunuz. Ezoterik okültist bir yapıya sahipler ve terör örgütünün üyelerinde adanmışlık ruhu var. Takiye dolayısıyla uyuyan hücreleri var, ibahiyeci taraflarıyla kendi çıkarları için her şeyi mubah görüyorlar. Dini araçsallaştırarak kullanıyorlar” dedi. Egemen Güçler Cihat Kavramını Müslümanın Müslüman ile Mücadelesine Dönüştürdüler FETÖ yapılanmasının diğer örgütler gibi küresel güçler tarafından oluşturulan laboratuvar örgütü olduğunu belirten Rektör Prof. Dr. Saffet Köse, “Bunlar nasıl kendilerini yıllarca gizleyebildiler? Niye hala kitlesel kopmalar yok? Bu iki soruyu irdelemek gerekir” diyerek yapının toplumun her kesimine hitap eden şeytani bir tarafının olduğunu vurguladı. Rektör Prof. Dr. Köse, “İslam dünyasında faaliyet göstermesi için laboratuvarlarda oluşturulmuş örgütler kurdular. Egemen güçler, cihat kavramını Müslümanın Müslüman ile savaşmasına dönüştürdüler. Uluslararası olarak bulundukları ülkelerde dinler arası diyalog diye bir şey çıkardılar. Faaliyet gösterdikleri ülkelerde eğitim, iş ve medya alanları gibi ülkeleri yönetecek araçlara sahip olmaya başladılar. Herkes hangi dilden anlıyorsa zaafları varsa o yoldan gittiler. Şeytanca bir çalışma yaptılar” diye konuştu. Şike Davasına Hepimiz Şahit Olduk Gençlik ve Spor İl Müdürü Murat Eskici de konuşmasında bu yapılanmanın en az görüldüğü bakanlıklardan birisinin Gençlik ve Spor Bakanlığı olduğunu aktardı. Futbol dünyasındaki yapılanmasının seçtikleri rol modeller sayesinde yürütüldüğünü söyleyen İl Müdürü Murat Eskici, “Futbolda da olduğu gibi paranın olduğu her yerde olmaya çalışıyorlardı. Bu yapıya yakın futbolcuların transferleri, iş adamları vs ile farklı şekilde bir yapı oluşturdular. Fenerbahçe şike davasına hepimiz şahit olduk. Fenerbahçe Spor Kulübü Başkanı Aziz Yıldırım, ‘ne şikesi, bu memleket meselesi’ demişti. Zamanla bunun gerçek olduğu ve örgütün bu süreçte parmağının olduğu ortaya çıktı” şeklinde konuştu. Biz Gençlerimize Güveniyoruz Gençlik ve Spor Bakanlığı bünyesinde 2000’e yakın kişinin ihraç edildiği bilgisini veren İl Müdürü Murat Eskici, konuşmasında gençliğe olan inancının tam olduğunu vurguladı. Gençlik ve Spor İl Müdürü Murat Eskici, “Biz gençliğimize güveniyoruz. Gençlerimiz Y kuşağı, Z kuşağı diye sınıflandırılıyor, olumsuz olarak eleştiriliyor. Ben bu görüşlerin hiçbirine katılmıyorum. Öyle inançlı kendine güvenen bir gençlik geliyor ki onlara güvenimiz sonsuz. O gece gençlerimizin ülkesine, milletine sahip çıkmak için sokaklara nasıl döküldüğüne hepimiz şahit olduk” diye konuştu. Önce Eğitim Ardından Emniyet ve Askeriye İzmir İl Emniyet Müdürü Mehmet Şahne ise örgüt yapılanmasının çocuklardan başladığını kaydettiği konuşmasında elebaşı Gülen’in simgesel bir figür olduğunu, üst akıl tarafından örgütün yıllarca tüm kurumlara sızdığını aktardı. “Bu örgüte küresel olarak bakmazsak, basit bir dini yapı olarak bakarsak bu yapıyı doğru okuyamayız” diyen İl Emniyet Müdürü Şahne, “Emperyalist güçler, İslam dünyasının yeniden ayağa kalkmasını sağlayacak son kale olan Türkiye’yi yıkmak için bu örgütü kurmuşlardır. İzmir’de örgütlenmesine başlayan bu yapının üzerinde bir üst akıl var. Elebaşı olan şahıs sadece simgesel bir görünüm. Örgüt üst aklı devlet mekanizmasını çözümleyerek ilk olarak eğitim ardından ilk adımını polis ve asker tarafına atmış. Çocukların aile yapılarını tespit ederek o kadar sinsice çocuklarımızın ruhlarına girdiler ki anne ve babalarının önüne bir set çektiler. Okul süreçlerinde başladıkları yapılanmayı mezun olduktan sonra da bırakmadılar. Her yere sızdılar. KPSS, üniversite sınavları sonuçlarına baktığımızda bunların okulları, dersaneleri en başarılı okullar gibi gösterilerek bir algı yönetimi yapıldı. Sonra anladık ki soruları çalılarmış” dedi. Özel Harekât Binamıza Atılan Bomba Türkiye’de İlk 15 Temmuz gecesi Özel Harekât Binası başta olmak üzere Meclis’e ve Külliye’ye yapılan saldırıların alçakça olduğunu vurgulayan İl Emniyet Müdürü Şahne, birçok meslektaşının şehit olmasının acısının yüreklerinde olduğunu ve o gece yaşananların hiçbir zamanda unutulmayacağını vurguladı. 7 Şubat MİT operasyonunun ve 17-25 Aralık süreçlerinin planlı olarak yürütülen algı operasyonları olduğuna dikkat çeken İl Emniyet Müdürü Şahne, Örgütün 15 Temmuz’a kadar ki emniyetteki yapılanması çok etkili olduğu için birçok arkadaşımızı sahte operasyonlarla ihraç ettiler. Örgüt devleti ele geçirme noktasına geldiklerini düşününce devletin mahremlerine karşı harekete geçti. MİT’ e operasyon yapmaya kalktılar. 17-25 Aralık süreçlerinde sahte operasyonlar yaptılar. Biz bunları anlatamazsak da bu milletin irfanı bunları hissetti. Halkımız demokratik tepkilerini seçimlerde iktidara olan desteği ile gösterdi. Bu tepkiyi fark eden örgüt, üst düzey yöneticilerini yurt dışına gönderdi. 15 Temmuz’da PKK’nın bütün unsurları Suriye ve Irak sınırında Türkiye’ye girip doğu ve güneydoğuyu işgal etmek için bekliyordu. Özel Harekât Binamıza atılan bomba Türkiye’de ilk ke kullanılan bir bomba. Rahmetli olan kardeşlerimizin cesetleri yoktu, boş tabutları defnettik. Meclisimizi, Ankara Emniyet Müdürlüğümüzü, Külliye’yi bombaladılar. Bu kadar acımasız ve zalimler. O geceyi hayatım boyunca unutamam, hayatımın en uzun gecesiydi. Özel harekât binamızın bombalandığını duyunca büyük keder yaşadık. O duygular can yakıcıydı. Allah bir daha göstermesin” diye konuştu. Türkiye Tarihini En Büyük İhaneti Örgütün PKK ile yandaş olarak faaliyet gösterdiğini aktaran İl Emniyet Müdürü Şahne, 15 Temmuz’da Türkiye tarihinin en büyük ihanetinin yaşandığını belirtti. MİT operasyonları ile PKK’ya yapılacak çok büyük bir operasyonun engellediğini kaydeden İl Emniyet Müdürü Mehmet Şahne, “MİT operasyonlarında yaptıkları algı yönetimiyle devletin içinde ihanet edenler varmış da onlardan temizleniyormuş gibi bir algı oluşturdular. Bu sırada PKK’ya yapılacak büyük bir operasyonun önüne geçtiler. Çözüm sürecinde PKK’nın şehirlere sızmasına imkân sağladılar. O zamanlar şehit olan çocuklarımızla dağdaki teröristleri aynı safa koyan FETÖ’cü bir emniyet müdürü vardı. Allah o günleri bir daha yaşatmasın. Bu yaşadıklarımızı belki de çok çabuk unutuyoruz. Ama bu ihanet Türkiye tarihini en büyük ihanetidir. İki neslimizi yok ettiler. Çocuklarımızı çaldılar, dini duygularımızı çaldılar” dedi. İzmir’de FETÖ’ye Darbe Üstüne Darbe İzmir’de bugüne kadar yürütülen FETÖ operasyonları ile ilgili rakamlar da aktaran İzmir İl Emniyet Müdürü Mehmet Şahne, yapının yeni yapılar peşinde faaliyetlerine devam ettirmeye çalıştığına dikkat çekti. İl Emniyet Müdürü Şahne, “İzmir’de 21683 kişiye, emniyet yapılanması içinde 1263 personele operasyon yapıldı. Hala bu operasyonlarımız devam ediyor. 11340 kişiye Bylock ile ilgili işlem yapılırken; 2050 örgüt mensubu pişmanlıktan faydalanmak istemiş. Ama yapılan tüm operasyonlara rağmen bu örgüt faaliyetlerinden vazgeçmiş değil. Bu sıcak operasyonlardan sonra yeni yapılanmaya dair 38 operasyon yapıldı. 92 sahte kimlik, 632 bin dolar, 74 bin Euro, 1 milyon 570 bin TL para ele geçirilmiş. 650 şahıs ise yakalanmıştır” dedi. 15 Temmuz’un dünya demokrasi tarihini şerefli bir direnişi olduğunu söyleyen İl Emniyet Müdürü Mehmet Şahne, “Bu cennet vatanın kahraman evlatları bütün terör örgütlerine karşı mücadelesini her daim sürdürecektir” şeklinde konuşmasını tamamladı. Konuşmaların ardından Rektör Prof. Dr. Köse, panele katılan protokol üyelerine hediye takdiminde bulundu. -
04.08.2022
KTMÜ de UBYS Ailesine Katıldı
İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi (İKÇÜ) Bilgi İşlem Daire Başkanlığı tarafından yazılımı geliştirilen ÜBYS yazılımını kullanan üniversiteler arasına Kırgızistan-Türkiye Manas Üniversitesi (KTMÜ)’de katıldı. İKÇÜ ile KTMÜ arasında yapılan iş birliği protokolü sayesinde Bilgi Yönetim Sistemi’nin KTMÜ’ye uyarlanıp kullanılması sağlanacak. KTMÜ Rektörü Prof. Dr. Alpaslan Ceylan’ın ev sahipliğinde, İKÇÜ Rektörü Prof. Dr. Saffet Köse’nin yer aldığı imza törenine, KTMÜ Rektör Vekili Prof. Dr. Asılbek Kulmırzayev, Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Yasin Bulduklu, KTMÜ Rektör Danışmanı, İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dekan Vekili Prof. Dr. Serhat Burmaoğlu ve KTMÜ Genel Sekreter Vekili Doç. Dr. Oktay Özgül katıldı. UBYS Orta Asya’da 1,5 milyona yakın kullanıcıya ulaşan UBYS’nin Türkiye dışında da tanınırlığa ulaşmasından büyük memnuniyet duyduklarını ifade eden Rektör Prof. Dr. Saffet Köse, sürekli güncellenen ve tüm ihtiyaçlara hızlı çözüm üretme özelliği ile UBYS’nin Kırgızistan’da kullanılacak olmasının büyük başarı olduğunu söyledi. Prof. Dr. Köse, “ KTMÜ ile birçok alanda iş birliği yapma imkânına sahibiz. Öncelikle iki noktada protokol imzalamış olduk. İlki Üniversite Bilgi Yönetim Sistemi’nin Manas Üniversitesi’nde de kullanımının sağlanacağı bir anlaşma. İkinci olarak da KTMÜ’nün yürüttüğü Türk Dünyası Dijital Vatandaşlığı Projesi’ne İKÇÜ’nün de katılmasını sağlayacak bir anlaşma. İki dost ve kardeş ülke Türkiye Cumhuriyeti ile Kırgız Cumhuriyeti arasında köprü olan KTMÜ ile bundan sonraki süreçlerde daha çok bir araya gelerek faydalı projelerde buluşacağız. Orta Asya'daki meslektaşlarımızla buluşup akademik bilgi paylaşımının ortak bilimsel çalışmalara dönüşmesinin yolunu açacağız” dedi. Karşılıklı temennilerin paylaşılmasının ardından Prof. Dr. Ceylan ve Prof. Dr. Kulmırzayev, konuk Rektör Prof. Dr. Köse’ye Kırgız yeleği ile tablo armağan etti. -
04.08.2022
İKÇÜ Aday Öğrencilere Kapılarını Açtı
İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi (İKÇÜ) tercih heyecanı yaşayan öğrenciler için düzenlediği “İKÇÜ Fakülte ve Bölüm Tanıtım Günleri” Çiğli Merkez Kampüsünde başladı. İKÇÜ ve fakülteleri hakkında bilgi almak isteyen öğrenciler ve ebeveynleri, tanıtım masalarında bulunan öğretim elemanlarına, İKÇÜ hakkında merak ettiği tüm soruları yöneltme şansına 3 Ağustos’a kadar sahip olabilecek. Kurumsal İletişim Koordinatörlüğü, Sağlık, Kültür ve Spor Daire Başkanlığınca hazırlanan Fuaye Alanına gelen gençler ayrıca yurt olanakları, Erasmus +, Mevlana ve Farabi gibi yurt içi-yurt dışı değişim programları, hazırlık eğitimi, spor, kültür gibi hizmetler hakkında ilgili idari ve akademik personel ile bir araya geliyor. Kampüse gelemeyen aday öğrenciler için hazırlanan web sitesi https://adayogrenci.ikcu.edu.tr/AdayOgrenci sayfası ve sosyal medya hesaplarında da İKÇÜ ile ilgili tüm sorular yetkililerce cevaplanıyor. Yeni İKÇÜ’lüleri Heyecanla Bekliyoruz Tercih Günleri için kurulan stantları ziyaret eden ve “Tercihiniz İKÇÜ Olsun” sloganıyla 3 Ağustos günü mesai bitimine kadar öğrencilere kampüs kapılarını açtıklarını ifade eden Rektör Prof. Dr. Saffet Köse, 16 binin üzerinde öğrencisiyle İKÇÜ’nün büyük bir aile olduğunu ifade etti. URAP Araştırma Laboratuvarı’nın üniversitelerin akademik performansları doğrultusunda her yıl yayımladığı listeye göre 2000 yılından sonra kurulan üniversiteler içinde İKÇÜ’nün hep en iyi ilk üç üniversite arasında yer aldığını vurgulayan Prof. Dr. Köse, bu anlamda ailelerine katılacak yeni İKÇÜ’lüleri heyecanla beklediklerini söyledi. Rektör Köse: “Yükseköğretimde doğru tercih hiç şüphesiz eğitim ve meslek hayatına yön veren önemli bir aşamadır. Gençlerimizin bu heyecanlı aşamasında, eğitimleri süresince ve eğitimlerinin bitiminde de öğrencisinin her zaman yanında olan bir İKÇÜ olarak iyi bir kariyer planlaması yapmaktayız. Öğrencisini odağa konumlandıran eğitim ilkemizle lisans eğitiminden tam donanım ile mutlu anılar biriktirerek mezun olan öğrencilerimizi geleceğin başarılı bireyleri arasında görmek için çalışıyoruz” dedi. İKÇÜ’de Eğitim Almak Büyük Bir Şans YÖK 2018, 2019, 2020 yıllarını kapsayan “Üniversite Yıllık İzleme ve Değerlendirme” raporlarına göre uluslararası dergilerde yayınlanmış öğretim elemanı başına düşen yayın kategorisinde İzmir’deki yükseköğretim kurumları arasında birinci olduğunu hatırlatan Prof. Dr. Köse, alanında yetkin akademisyenleri bünyesinde bulunduran İKÇÜ’de eğitim almanın büyük bir şans olduğunu söyledi. Rektör Köse: “Öğrencilerini doğrudan uygulama süreçlerine dâhil ederek ilgili sektör ve sanayi kuruluşları ile buluşturma adına önemli projelere imza atıyoruz. Uluslararası hareketliliğe, üniversite-sanayi iş birliğine önem veren bir araştırma üniversitesi olarak öğrencilerimizi en yetkin şekilde meslek hayatlarına uğurlamak için çalışıyoruz. İKÇÜ, başta İzmir olmak üzere, bölgenin ve ülkenin gereksinimlerini anlayabilen ve bunlara çözümler getiren bir yükseköğretim kurumu haline getirmeyi amaçlıyoruz. Sağlık, mühendislik ve sosyal bilimler alanlarında ülkesi ve milleti için üreten, yenilikçi, girişimci ve risk almaktan korkmayan nesiller yetiştirebilen bir üniversite hedefine emin adımlarla ilerliyoruz” dedi. Öğrencilerinin mutlu olduğu “Farkında ve Farklı” Genç İKÇÜ’lüler Tercih günleri için Çiğli Kampüsüne gelen öğrenciler ve aileleri ile bir süre sohbet eden Rektör Prof. Dr. Saffet Köse, bin iki yüze yaklaşan akademisyeni ve on bine yakın mezunu ile büyük bir aile olduklarını öğrencilerinin gönlündeki ve hayalindeki İKÇÜ’yü oluşturmanın öncelikleri olduğunu aktardı. İKÇÜ Tanıtım Günleri ile üniversitelerini tercih etme isteğinde olan gençlere seslenen Rektör Köse: “İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi Egenin incisi İzmir’de öğrenciyi merkeze alan, onların yaşamın içinde olmasını amaçlayan ve uygulayarak öğrenme imkânı sunan bir anlayışa sahiptir. Problemlerden şikâyet eden değil; sorunları çözmeyi amaçlayan tüm öğrencileri İKÇÜ’ye bekliyoruz. Tercihleriniz sizin ve sevdikleriniz için güzel sonuçlar doğuracak yönde olsun” şeklinde konuştu. -
28.06.2022
II. Uluslararası Yapay Zeka ve Veri Bilimi Kongresi Tamamlandı
İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi (İKÇÜ) Yapay Zekâ ve Veri Bilimi Uygulama Araştırma Merkezi tarafından 17-18 Haziran 2022 tarihlerinde çevrimiçi olarak düzenlenen II. Uluslararası Yapay Zeka ve Veri Bilimi Kongresi tamamlandı. İKÇÜ Yapay Zeka ve Veri Bilimi Uygulama ve Araştırma Merkez Müdürü ve Kongre Başkanı Prof. Dr. Ayşegül Alaybeyoğlu’nun ve İKÇÜ Rektörü Prof. Dr. Saffet Köse’nin açılış konuşmaları ile başlayan kongre, davetli konuşmacılar Prof. Dr. Tülay Yıldırım, Dr. Frank Hopfgartner ve Dr. Şükrü Ozan’ın açılış oturumu konuşmaları ile devam etti. Farklı üniversitelerden katılan bilim insanları ile iki gün süren kongrede; yapay zeka ve veri bilimi alanlarında geliştirilen yeni yöntemler ve bu teknolojilerin bir çok farklı alanda uygulama örnekleri içeren uluslararası nitelikteki çalışmalar sunuldu. Yapay Zeka Doğru Yönetilmediğinde Sorunun Kaynağı Olur Teknolojinin baş döndüren hızla değiştiğini ve hayatı etkilediğini söyleyen Rektör Prof. Dr. Saffet Köse, açılış konuşmasında dönüşümün toplumsal duyarlılıklar dikkate alınarak yönetilmesinin zorunlu olduğunu ifade etti. Rektör Köse: "Günümüzde kurumların ve en önemlisi toplumların tüm süreçlerinin değişime ayak uydurmasının bir zorunluluk haline geldiğini görüyoruz. Değişim ve dönüşümün her geçen güz hız kazandığı günümüzde yapay zekâ, üzerinde en çok durulması gereken konuların başında geliyor. Zira her geçen gün teknoloji alanında yeni bir değişiklik ortaya çıkıyor ve bu dönüşüme ayak uyduramayanlar, diğerleri karşısında dezavantajlı bir konumu kabullenmiş oluyorlar. Giderek makinelere, makine öğrenmelerine, nesnelerin birbiriyle iletişimine dönüşen iş yapış biçimleri ve süreçleri insandan bağımsız ama insan gibi iş yapan sistemlere yerini bırakıyor. Bu noktada dijital dönüşüm kaçınılmaz bir zorunluluk olarak karşımıza çıkıyor. İşte yapay zekâ teknolojisi ve ona yönelik çalışmaların içinde olmak, öncü olmak ve dönüşüm sürecinde toplumsal sistemlere odaklı bir bakış açısı benimsemek, stratejik düşünen ve tüm alanlarda liderlik arzusunda olan ülkeler için bir zaruret olarak görünüyor. Toplumların ve insanlığın geleceğinde giderek daha önemli işlevleri yerine getirecek olan yapay zeka, doğru yönetilmediğinde tüm aşama ve süreçlerde sorunlar anlamına da geliyor. Özellikle teknoloji ve bilgi işlem süreçlerinin robot bilimi ile birlikteliği, gelecekte bu araçların iş ve işlevlerinin yaygınlaşması, üretimden savunmaya tüm süreçlerin insandan bağımsız hale gelmesi gibi sonuçları doğuracaktır" dedi. Türkiye, Teknolojiyi Kullanan Ülke Modundan Üreten Devlet Olma Yolunda Hızla İlerliyor Yapay zekanın disiplinler arası bakışla ele alınması gerektiğini söyleyen Rektör Prof. Dr. Saffet Köse, bu alandaki gelişmeleri irdelemenin, ve akademik olarak ele almanın önemli olduğunu söyledi. Rektör Prof. Dr. Saffet Köse konuşmasını "Günümüzde ülkemiz başta olmak üzere savunma sanayiinin en etkili biçimde yapay zeka teknolojilerini kullandığını görüyoruz. Aynı şekilde sağlık alanının giderek bu uygulamalara ağrılık verdiğine de şahit oluyoruz. Mühendislik alanları zaten işin mutfağında yer alıyor. Ancak konunun toplumsal sistem, yapılar ve insan odaklı ele alınmasının gerekliliğinin altını da çizmek istiyorum. Robotların ya da yapay zeka kullanan sistemlerin yaygınlaşmasında kolaylaştırıcı işlev önemli bir faktör olsa da bireyi tamamıyla süreçlerin dışında tutan bir sistemin ya da insanın yok kabul edildiği süreçlerin sonuçlarının tartışılmasında yarar görüyorum. Aslında sosyal işleyişi, insanın en değerli yaratılmış olduğu gerçeğini değiştirecek; bir diğer deyişle nizamı bozacak, toplumun huzurunu kaçıracak robot teknolojilerinin geniş perspektifte ele alınmasında, olumsuzluklara ilişkin senaryoların bugünden akılda tutulmasında yarar görüyorum. Bu yönüyle konunun sosyal bilimler çerçevesinde irdelenmesinde fayda olduğunu ifade etmek istiyorum. Bu teknolojilerin yapay olması ayrı ama zeka boyutu bir tür bilgi biriktirmeyi, bilgiyi olumlu ya da olumsuz kullanmayı ifade ettiğini vurgulamak gerekiyor. Bilginin güç olduğu bir küresel sistemde hangi bilginin nerede tutulduğu, ne için kullanıldığı gibi hususların veya amaç ile araç arasındaki kullanımsal farkın gözden kaçırılmaması gerektiğini hatırlatmak istiyorum. Konu olumlu, olumsuz, insani ve tabiat dengeleri çerçevesinde derinlemesine ele alınmalıdır" şeklinde sürdürdü. Konunun geniş bir perspektiften değerlendirilmesi gerektiğinin altını çizen Prof. Dr. Saffet Köse, teknolojinin savaşlara değil barış ve huzura aracı teknikler olmasının zorunlu olduğunu sözlerine ekledi. Dijital Türkiye Vizyonu ve Milli Teknoloji Hamlesi Çabalarına Katkı Veriyoruz Bu sene ikincisi gerçekleştirilen kongrenin önümüzdeki senelerde de düzenlenmeye devam edeceğini belirten Prof. Dr. Ayşegül Alaybeyoğlu: “İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi Yapay Zeka ve Veri Bilimi Uygulama ve Araştırma Merkezi olarak hedefimiz; Cumhurbaşkanlığı Dijital Dönüşüm Ofisi Başkanlığı ve Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı tarafından hazırlanan Ulusal Yapay Zeka Stratejisinde belirtilen 'Dijital Türkiye' vizyonu ve 'Milli Teknoloji Hamlesi' kalkınma hedefleri doğrultusunda kongre, dergi, eğitim, bilimsel etkinlikler ve proje faaliyetleri gerçekleştirerek ülkemizin yapay zeka alanında gelişim ve değişim sürecine katkı sağlamaktır. Yükseköğretim Kurulunun yeni vizyonu arasında yer alan 'Yüksek Öğretimde Büyük Veri Projesi'nin başlaması ve üniversitemizin de böyle önemli bir projenin uygulanacak olduğu pilot üniversiteler arasında yer almasının heyecanını yaşamaktayız. Yapay Zeka ve Veri Bilimi Uygulama ve Araştırma Merkezi olarak bu süreçte akademik ve bilimsel olarak her türlü katkıyı sağlamaya hazır olduğumuzu belirtmek isteriz. Kongremizin düzenlenmesinde ve merkez faaliyetlerimizde destekleri ile her daim yanımızda olan Rektörümüz Prof. Dr. Saffet KÖSE Hocamız başta olmak üzere tüm davetli konuşmacılara, bildiri sunanlara, oturum başkanlarına, katılımcılara, merkez ekibine, Kurumsal İletişim Koordinatörlüğüne ve emeği geçen herkese teşekkür ederiz" dedi. -
28.06.2022
Sıddık Hoca Ebediyete Uğurlandı
Ordu Üniversitesi ev sahipliğinde düzenlenen "27’nci İlahiyat ve İslami İlimler Fakülteleri Dekanlar Konseyi Toplantısı”na katılmak üzere Ordu'da bulunduğu sırada hayatını kaybeden İslami İlimler Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Sıddık Korkmaz, son yolcuğuna uğurlandı. Ordu'da gerçekleştirilen konsey sonrası akademisyenler ve ailelerini taşıyan midibüsün devrilmesi sonucu hayatını kaybeden İzmir Katip Çelebi Üniversitesi (İKÇÜ) İslami İlimler Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Sıddık Korkmaz'ın cenazesi, memleketi Aksaray'da toprağa verildi. Kazadan sonra Ordu Gölköy Devlet Hastanesi morgundan alınarak kara yolu ile Aksaray Somuncu Baba Cami ve Külliyesi'ne getirilen Prof. Dr. Kormaz'ın cenazesi İKÇÜ Rektörü Prof. Dr. Saffet Köse'nin kıldırdığı cenaze namazının ardından Ervah Mezarlığı'na defnedildi. Cenaze törenine Korkmaz'ın ailesi ve yakınlarının yanı sıra Aksaray Valisi Hamza Aydoğdu, Belediye Başkanı Evren Dinçer, Aksaray Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Yusuf Şahin, Ordu Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ali Akdoğan, öğrenciler, değişik üniversitelerden akademisyenler ve İKÇÜ'den çok sayıda mesai arkadaşı katıldı. Cenaze töreninden sonra bir açıklama yapana Rektör Prof. Dr. Saffet Köse, Aksaray'ın yetiştirdiği önemli bir bilim adamını kaybetmenin derin üzüntüsünü yaşadıklarını söyledi. "İlim yolunda olan Allah yolundadır" Prof. Dr. Sıddık Korkmaz ile 1995'ten beri yakın arkadaş olduklarını söyleyen Rektör Köse, 2019 yılında İKÇÜ İslami İlimler Fakültesi Dekanlığı görevine geldikten sonra da Sıddık Hocanın üniversiteye önemli katkılarda bulunduğunun altını çizdi. Prof. Dr. Sıddık Korkmaz'ın geride hoş bir sada bıraktığın söyleyen Rektör Prof. Dr. Saffet Köse " Sıddık Hocam, her yıl mutat olarak yapılan ve bu yıl Ordu Üniversitesi’nin ev sahipliğinde düzenlenen İlahiyat-İslami İlimler Fakülteleri Dekanlar toplantısına katılmak üzere gittiği Ordu’da takdire boyun eğdi ve Rabbine kavuşmak üzere yola çıktı. Hz. Peygamber (s.a.s.), “ilim yolunda olan Allah yolundadır” buyurur ve Allah yolunda ölen de şehit hükmündedir, biz Sıddık hocamızın bu paye ile Rabbine kavuştuğuna inanıyoruz. Çünkü ülkemizin yetiştirdiği değerli bir bilim adamı olarak hep ilim yolunda oldu, alanına değerli katkılar sağladı, öğrenciler yetiştirdi, eserler yayımladı. Bulunduğu yerde bilimsel konuları tartıştı ve ömrü de yine ilim uğruna gittiği ve İlahiyat-İslami İlimler Fakültelerinin amaçlarını daha verimli şekilde gerçekleştirebilmelerinin önünü açacak görüşmelerde nihayete erdi. İnsan olarak bizim hayatımızın iki gerçeği var: Birincisi, bu dünyanın fani olduğu ve can taşıyan bütün varlıkların ölümü tadacağı gerçeği! Kim olursak olalım ölüm ile bir gün mutlaka yüzleşeceğiz. Önemli olan nasıl öldüğümüz ve geride bıraktıklarımız! İkinci gerçeklik de ölümün bir yok oluş değil bizi yoktan var eden Yüce Rabbimize kavuşma anı, ölümün de onun giriş kapısı oluşudur. Bu iki gerçekliği de dikkate alarak şunu söylemek isterim ki bu dünyadan giderken eli boş gitmemek, yaratılış gayesine uygun hareket edip Rabbimizin huzuruna alnımız açık şekilde varabilmek, insanlar için faydalı işlere imza atabilmek, hoş bir sada bırakabilmektir" dedi. "Geride itibar bıraktı" Değişik şehir ve üniversitelerden cenaze merasimine katılanların Sıddık Hocanın ne kadar sevildiğinin delili olduğunu belirten Rektör Köse "Ben değerli kardeşim Sıddık Korkmaz’ın ardında itibar bıraktığını düşünüyorum. Ülkemizin muhtelif şehirlerinden cenazesine gelen birçok insan, okunan dualar, hatimler, binlerce taziyeler bunun şahididir. Ayrıca Hocamız arkasında alanı ile ilgili değerli eserler bıraktı. Bu çalışmalarının Hz. Peygamber’in (s.a.s.) hadis-i şeriflerinde ifade buyurduğu üzere sadaka-i cariye olarak amel defterinin açık kalmasını sağlayacak değerde olduğuna inanıyorum. En önemlisi de geride tertemiz bir aile bıraktı. Vefat haberini vermeye gittiğimizde eşi, Çiğli Gençlik Merkezi’nde insanımızın sorunları ile meşgul bulunuyordu. Hocamız ardında Ümmete hizmetkâr olacak üç evlat bıraktı. Kendilerine sabr-ı cemil ve hayırlı, bereketli, istikamet üzere bir ömür diliyorum. Bu vesile ile Sıddık Korkmaz kardeşimize tekrar rahmet diliyorum. Mekânı cennet, makamı âli olsun. Allah taksiratını affetsin" diyerek konuşmasını sonlandırdı. -
07.06.2022
Rektör Yardımcılarımıza Hayırlı Olsun Ziyareti
İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi Kurumsal İletişim Koordinatörlüğü (İKÇÜ KİK) olarak Rektör Yardımcılığı görevlerine atanan Prof. Dr. Muhsin Akbaş ile Prof. Dr. Süleyman Akbulut’u makamında ziyaret ederek; başarı temennilerimizi ilettik. Ziyaretlerde konuşan Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Yasin Bulduklu, Rektör Prof. Dr. Saffet Köse yönetiminde, İKÇÜ adına güzel işler yapma gayesinde olduklarını söyledi. Prof. Dr. Bulduklu, “Bu süreçte de Kurumsal İletişim Koordinatörlüğü olarak Prof. Dr. Muhsin Akbaş ile Prof. Dr. Süleyman Akbulut Hocalarımızın her daim destekçisi olarak üniversitemizi daha iyi noktalara getirmek için ekip ruhu ile çalışmaya devam edeceğiz” diye konuştu. Ziyaretlerde, İKÇÜ KİK Personeli Şef Sevgi Atmaca, Medya ve İletişim Biriminden Öğr. Gör. Fatma Değirmenci, Mesut Dursun, Grafik ve Tasarım Biriminden Uğur Ekenoğlu, Kurumsal İmaj ve Tanıtım Biriminden Nezih Şimşek, Halkla İlişkiler ve Protokol Biriminden Buket Çimen Deliorman hazır bulundu. -
07.06.2022
Prof. Dr. Bulduklu'ya Tebrik Ziyareti
Rektör Yardımcılığı görevine atanan Kurumsal İletişim Koordinatörümüz Prof. Dr. Yasin Bulduklu’yu makamında ziyaret ederek; başarı temennilerimizi ilettik. Ziyaretten duyduğu memnuniyeti paylaşan Prof.Dr. Bulduklu, yeni dönemde de Kurumsal İletişim Koordinatörlüğü olarak güç birliği içinde İKÇÜ adına başarılı çalışmalara imza atmaya devam edeceklerini vurguladı. -
06.06.2022
YÖKAK Başkanı Prof. Dr. Muhsin Kar İKÇÜ’de
Yükseköğretim Kalite Kurulu (YÖKAK) Başkanı Prof. Dr. Muhsin Kar, ‘Yükseköğretimde Kalite Güvencesi’ başlıklı konferans vermek üzere İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi’ne (İKÇÜ) konuk oldu. İKÇÜ Kalite Topluluğu tarafından düzenlenen konferans Rektör Prof.Dr. Saffet Köse’nin ev sahipliğinde Prof. Dr. Fuat Sezgin Konferans Salonunda yapıldı. Konferansı Rektör Yardımcıları Prof. Dr. Muhsin Akbaş, Prof. Dr. Süleyman Akbulut, Genel Sekreter Nurettin Memur, Strateji Daire Başkanı Erkan Küçükkılınç, dekanlar, fakülte/enstitü müdürleri ve sekreterleri, koordinatörlükler, daire başkanlıkları ile birimlerden sorumlu kalite ekipleri takip etti. Kalite Komisyonu Bayrağı Daha İleriye Taşıyacak Kalite Koordinatörü Dr. Öğr. Üyesi Funda İfakat Tengiz’in açış konuşmasıyla başlayan konferansta koordinatörlük olarak İKÇÜ kalite komisyonu’nun sürece yaptığı katkılardan bahsetti. Tengiz, “Üniversitemizin sürekli gelişen, dünya ile etkileşen bir üniversite olmasında, diploma görünürlüğümüzün arttığı, nitelikli eğitim ve karmaşık dünyayla başa çıkabilen yeterlikte mezunlar vermekte bize yol gösterici olan Kalite güvence sistemi, yükseköğretim kurumlarının eğitim öğretim, araştırma ve toplumsal katkı faaliyetlerini, idari süreçlerin iç ve dış kalite güvencesini ve akreditasyon süreçlerini planlama ve uygulama süreçlerinin tümünü kapsar. Göreve geldiği günden bu yana İKÇÜ kalite komisyonu, kalite koordinatörlüğü, strateji geliştirme daire başkanlığı başta olmak üzere tüm birimlerimiz özveri ile bu hedefe yönelik olarak rektörlüğümüzün tam desteği ve görev bilinciyle çalışmaktadır. Bundan sonra da bayrağı daha ilerilere taşımaktan onur duyacağız” dedi. Tüm Programlarımızı Akredite Etmek Amacındayız Rektör Prof.Dr. Saffet Köse de ekip ruhuna dayalı çalışma sistemiyle YÖK’ün çizdiği ilkeler doğrultusunda, tüm paydaşların katkısını önceleyen bir anlayışla çalıştıklarını vurguladı. Sağlanan kaynakların en etkin biçimde kullanılarak nitelikli çıktıları üretmek adına kalite çalışmalarının önemine değinen Rektör Prof. Dr. Köse, “Değişen koşullara ayak uydurmaktan ziyade olası değişimleri kanıta dayalı biçimde öngörmek yoluyla kaynakların verimliliğine dayalı bir anlayışla hem kalite çalışmalarına hem de misyon ve vizyonumuza ulaşmak temel önceliğimizdir. Yükseköğretim Kalite Kurulunun belirlediği hedeflere erişmek için kurumsal olarak çaba gösteriyoruz. Bu çerçevede kalite komisyonumuz önemli çalışmalar yapıyor. Sadece çalışmak yetmiyor biliyorsunuz bu durumun bir belgeye dönüşmesine diğer bir deyişle YÖKAK’a onaylatılmasına gerek var. Tüm paydaşlarımızın katkısını önemseyen bir anlayışla tüm programlarımızı akredite etmek amacındayız. Hizmet kalitesini artırmak için geliştirilen kalite standartlarının bizim nitelikli çıktı amacımıza katkı sağlayan hem komisyonumuzun üyelerine, personeline ve tüm çalışma arkadaşlarıma sizlerin huzurunda özverili çalışmaları için teşekkür ediyorum” diye konuştu. Kurumlar Uluslararası Standartlara Göre Değerlendirilir Yükseköğretim Kalite Kurulu Başkanı Prof. Dr. Muhsin Kar da sunumunda “Kalite Nedir?Kalite: Kime Göre?YÖK’te Kalite Güvencesi,Kalite Güvencesi Neden Önemlidir?Kalite Güvencesi Sistemleri ve Seçenekler, YÖKAK’ın Kalite Güvencesinin Çerçevesi, YÖKAK’ın Nedir? Ne Yapar? Nasıl Yapar?” başlıklarını masaya yatırdı. YÖKAK Başkanı Prof. Dr. Muhsin Kar, YÖKAK’ın 2015'te YÖK altında bir komisyon olarak kurulduğunu, 2017'de ise bağımsız olarak çalışmaya başladığını ifade etti. Prof. Dr. Muhsin Kar, YÖKAK'ın yükseköğretim kurumlarını uluslararası kalite standartlarına göre değerlendirdiğini, buna bağlı olarak da akreditasyon süreçleri ve bağımsız dış değerlendirme kurumlarının yetkilendirilmesi süreçlerini yürüttüğünü dile getirdi. 280 Puanı Geçemediyse 5 Yıl Tam Akreditasyon Alamaz Üniversiteleri 1000 puan üzerinden akredite ettiklerini belirten YÖKAK Başkanı Prof. Dr. Muhsin Kar "Liderlik, yönetim ve kalite 300 puan, eğitim ve öğretim 400 puan, araştırma ve geliştirme 200 puan ve toplumsal katkıyı ise 100 puan olarak değerlendiriyoruz. 650-1000 puan alan üniversitelere 5 yıl boyunca tam akreditasyon veriyoruz. 500-649 puan alan kurumlara 2 yıl koşullu akreditasyon veriyoruz. 0 ile 499 puan alan kurumlara ret veriyoruz. Bu kurumlar 2 yıl geçmeden başvuru yapamaz. Ayrıca eğitim ve öğretim başlığında 280 puanı geçemediyse 5 yıl tam akreditasyon alamaz." diye konuştu. YÖKAK Başkanı Prof. Dr. Kar, bir üniversitenin kurumsal akreditasyon almasının tek bir kişiyle ilgili olmadığına, üniversitenin tüm paydaşlarının ortak çalışma yapması gerektiğine dikkati çekerek, "16 üniversitemiz kurumsal akreditasyonu almaya hak kazandı. 23 üniversitede ise süreç devam ediyor. 185 üniversitede kurumsal dış değerlendirme süreci devam ederken, 102 üniversitemizde ise kurumsal izleme sürecimiz takip ediliyor” dedi. Zihniyet Dönüşümü Şart Eğitici eğitimlerinin yaygınlaştırılması ve sayılarının arttırılmasının önemine de değinen Prof. Dr. Muhsin Kar, eğitim-öğretim başlığı altındaki ölçütlerin öğrenci merkezli yaklaşımlarla geliştirilmesi gerektiğinin altını çizdi. YÖKAK Başkanı Prof. Dr. Kar, “Hocalarımıza çok büyük görevler düşüyor. Eğitim-öğretim süreçlerinde eğitim bilimler fakültelerindeki hocalarımız avantaj sahibi. Çünkü öğrenme, ölçme değerlendirme, yetişkin eğitimi gibi konular onların uzmanlık alanları. Ama bizler kendi yetişmemizde gördüğümüz hocalarımızdan aldıklarımızla, kendi gelişimlerimizle üzerine kattıklarımız kadarıyla ders anlatıyoruz. Doğru mu? Bilmiyorum. Eğitimcilerin dışındaki tüm alanlardaki hocalarımızın, pedagojik anlamda, öğrenci merkezli interaktif eğitim noktasında eğitici eğitimlerinin yapılması gerekiyor. Eğitim-öğretim başlığı alt ölçütlerden birisi de budur. Bu konuda kendimizi değiştirmemiz, ders yapma biçimimizi, birlikte iş yapabilme kültürümüzü geliştirmemiz lazım. Ben dersimi yaptım, bitti değil. Tüm bölümler hocaları olarak dönem sonunda beyin fırtınası yapılması lazım. Öğrenciler alanında dönem sonu ortaya çıkan eksi noktaların alt yapısını tespit ederek bir sonraki dönem çözüm önerilerini uygulamamız gerekiyor. Zihniyet dönüşümü şart” dedi. Üniversitelerin Uluslararasılaşma Adımlarını Ölçmeye Başlayacağız Öğrencileri eğitim-öğretim süreçlerine katacak, verimli öğrenmelerine katkı sunacak etkinliklerin yapılmasını, eğitimlerini zenginleştirici faaliyetlerin yapılmasına işaret eden Prof. Dr. Kar, YÖKAK olarak önümüzdeki süreçlerde hayata geçirmeyi hedefledikleri adımları da açıkladı. Prof. Dr. Kar, “Kurul olarak uluslararası çapta düzenlemek istediğimiz ‘Uluslararası Yükseköğretim ve Kalite Güvencesi Kongresi düşüncemiz var. Uygulama yöntemlerimizi, ölçütlerimizi, Türkiye’deki akademisyenleri, üniversite uygulamalarını çalışan tez konusu yapan hocalarımız olduğunu biliyoruz. Bu alanın yurt dışındaki görüntüsünü de bilmek istiyoruz. Bu süreçleri kapsayacak akademik bir dergi çıkarmayı düşünüyoruz. Tematik raporları önemsiyoruz. Üniversitelerimiz uluslararasılaşması alanındaki gelişimlerine dair bir çalışma içindeyiz. Türkiye’deki üniversitelerin uluslararasılaşma anlamındaki somut durumunu yakalayacak ölçütleri belirleyip; üniversitelerimizden bilgi talebimiz olacak. Bu bilgiler yıl yıl girildikçe elimizde yükseköğretimde uluslararasılaşma alanında bir veri seti oluşacak” şeklinde konuştu. YÖKAK Başkanı Prof. Dr. Kar konferansının bitiminde İKÇÜ’lü akademisyenlerden gelen soruları da yanıtladı. YÖKAK Başkanı Prof. Dr. Kar İKÇÜ ziyaretinin sonunda Rektör Köse’yi makamında ziyaret ederek görüş alışverişinde bulundu. -
06.06.2022
İKÇÜ’lü Öğrencilerin TÜBİTAK Projeleri Başarısı
İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi (İKÇÜ) öğrencilerinin hazırladığı, ‘TÜBİTAK 2209-A\B Lisans ve Önlisans Üniversite Öğrencileri Araştırma Projeleri’ 2021 yılı ikinci ve üçüncü çağrılarında 59 proje TÜBİTAK tarafından desteklenmeye değer bulundu. İKÇÜ bu rakamla başvuru yapan İzmir üniversiteleri arasında birinci sırada yer aldı. Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu (TÜBİTAK) bünyesinde faaliyet gösteren Bilim İnsanı Destek Programları Başkanlığı’nın (BİDEB) 2021 yılı ikinci ve üçüncü çağrılarında İKÇÜ’yü temsil eden farklı fakültelerden öğrenciler; akademik danışmanlarının destekleriyle hazırladıkları projelerle büyük başarı kazandı. İKÇÜ’ye başarıyla temsil eden gençleri kabul eden Rektör Prof. Dr. Saffet Köse, hepsini ayrı ayrı tebrik ederek başarılarının devamını diledi. İKÇÜ VIP Salonda yapılan buluşmada Rektör Yardımcıları Rektör Yardımcıları Prof. Dr. Muhsin Akbaş, Prof. Dr. Yasin Bulduklu, Prof. Dr. Süleyman Akbulut da hazır bulundu. Bizleri Gururlandıran İşlere İmza Atıyorlar Tebrik buluşmasında, İKÇÜ’nün başarılarla dolu, dinamik öğrencilere sahip olmasından duyduğu gururu paylaşan Rektör Prof. Dr. Saffet Köse, genç bir üniversite olarak kazanılan başarılara dikkat çekti. Prof. Dr. Köse, ““Bir milletin en değerli sermayesi olarak gençleri görüyoruz. Gençlerimizin de bizleri gururlandıran işlere imza atmaları bizi gerçekten çok mutlu ediyor. 2010 yılında kurulan genç bir üniversite olarak bu başarı seviyelerine ulaşılması gurur verici. Bizler siz değerli öğrencilerimizle buluştuğumuz için çok şanslıyız. Bu genç üniversiteyi Türkiye’de ve dünyada en iyi yerlere siz değerli gençlerimizle ve alanlarında sagın hocalarımızla birlikte getireceğiz. Ülkemizin kalkınması adına, çalışma alanlarınızda evrensel bilgiye yapacağınız değerli katkılardan eminiz ve her daim yanınızdayız” dedi. Hocasıyla Öğrencisiyle Birlikte Gelen Başarı Öğrencisiyle, öğretim elemanıyla güç birliği içinde yapılan çalışmaların yükseköğretim camiasına başarılı tablolarla yansıdığını belirten Rektör Prof. Dr. Köse, amaçlarının evrensel hedeflere doğru koşan başarılı bir İKÇÜ oluşturmak olduğunu aktardı. Prof. Dr. Köse, “Yükseköğretim Kurulu (YÖK) tarafından yapılan 2018, 2019, 2020 yıllarını kapsayan ‘Üniversite Yıllık İzleme ve Değerlendirme’ raporlarında İKÇÜ, SCI, SCI-Expanded, SSCI, AHCI ve ESCI endeksli dergilerde yayımlanmış öğretim elemanı başına düşen yayın kategorisinde İzmir’de bulunan yükseköğretim kurumları içinde birinci olmuştu. Bu kategori, akademi dünyasının en önemli uluslararası dergilerindeki yayınları kapsamaktadır. Değerli öğretim üyelerine sahip bir İKÇÜ olarak öğrencilerimizin de akademik dünya için umut veren projelere imza atmasından gurur duyuyoruz” diye sözlerini tamamladı. Akademik Hayat İçin Güzel Bir Başlangıç Kabul edilen projelerle ilgili bilgi veren Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Süleyman Akbulut ise “2209/A: “Üniversite Öğrencileri Araştırma Projeleri Destekleme Programı” kapsamında 46, sanayi ortaklığı ile yürütülen 2209/B “Üniversite Öğrencileri Sanayiye Yönelik Araştırma Projeleri Destekleme Programı” kapsamında ise 13 projenin desteklenmeye değer bulunduğunu aktardı. Akademik hayat düşünen öğrenciler için bu projelerin güzel bir başlangıç olduğunu kaydeden Prof. Dr. Akbulut, “Tüm öğrencilerimizi tebrik eder, başarılarının devamını dileriz” şeklinde mutluluğunu paylaştı. Tebrik konuşmalarının ardından İKÇÜ’nün başarılı öğrencilerine Rektör Köse tarafından teşekkür belgesi takdim edildi. -
31.05.2022
Dünyanın Kültürü İKÇÜ’de
Uluslararası Öğrenci Dernekleri Federasyonu tarafından bu yıl 14.’sü gerçekleştirilen kıtaları, kültürleri ve renkleri buluşturan Uluslararası Öğrenci Buluşmasının İzmir etabı İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi'nde (İKÇÜ) yapıldı. İzmir Uluslararası Misafir Öğrenci Derneği ve İKÇÜ iş birliği ile 50’den fazla ülke temsilcisi öğrenci, ülkelerinin geleneksel danslarını, müziklerini, oyunlarını, gösterilerini ve lezzetlerini fuaye alanında sergiledi. Nijerya’dan Filistin’e, Malezya’dan Azerbaycan’a birçok ülkeden gelen öğrenciler tanıtımlarını da yöresel kıyafetleriyle yaptı. İKÇÜ Rektörü Prof. Dr. Saffet Köse ve İzmir Uluslararası Öğrenci Derneği Başkanı Prof. Dr. Mehmet Çevik’in ev sahipliği yaptığı programın resmi açılışına, İzmir İl Göç İdaresi Müdürü Ela Şençolaklar, Buca İlçe Milli Eğitim Müdürü Hüseyin Güneş, Rektör Yardımcıları Prof. Dr. Muhsin Akbaş, Prof. Dr. Yasin Bulduklu, Sosyal ve Beşeri Bilimler Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Turan Gökçe, İKÇÜ TÖMER Müdür Yardımcıları Doç. Dr. Sinan Güzel, Dr. Öğr. Üyesi Ali Osman Abdurrezzak, buluşmanın İKÇÜ temsilcisi Amanullah Zamani ile çok sayıda öğrenci katıldı. Afganistan’dan Zahira Sadiqyar ile Fildişi Sahilinden Ali Oueremi’nin renkli sunumuyla yapılan açılış, Mısırlı öğrenci Omar Abdel Meguid’in Kuran-ı Kerim tilavetiyle başladı. Dostlarını da Yüreklerinde Ülkelerine Taşıyacaklar İKÇÜ’yü renklendiren misafir öğrencilere seslenen İKÇÜ Rektörü Prof. Dr. Saffet Köse, üniversite olarak dördüncü defa Uluslararası Öğrenci Buluşması'na ev sahipliği yapmaktan gurur duyduklarını ifade etti. Rektör Köse, hiçbir insanın diğerine üstünlük sağlayacağı bir unsurunun olmadığını vurguladı. Rektör Köse, “Hucurat Suresinde Cenab-ı Hakk ‘biz sizi Âdem ve Havva’nın çocukları olarak kardeş yarattık. Ve bilin ki Allah katında en değerliniz, en takvalı fıtrat değerlerine sahip olanınızdır’ buyurur. … Renkleriyle, giyimleriyle, konuşmalarıyla bir araya gelen kardeşlerimizin olduğu bu buluşmalar oldukça anlamlı. Dünyadaki tüm olumsuzluklara, ülkeler arasındaki çatışmalara buradaki gençlerimiz çare olacak. Ülkelerine döndüklerinde aynı zamanda farklı ülkelerden edindikleri dostlarını da gönüllerinde ülkelerine taşımış olacaklar” dedi. Anlamsız Savaşlar Uluslararası Dayanışma Olmadan Çözülemez Türkiye’de de 203 ülkeden 200 bin uluslararası öğrencinin eğitim almasının oldukça değerli bir kazanım olduğunu ifade eden Rektör Prof. Dr. Köse, bu yönüyle küresel barışa da önemli katkı sunulduğunu vurguladı. Rektör Prof. Dr. Köse, “Üniversite eğitimini Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığı (YTB) bursuyla Türkiye'de tamamlayan Somali Savunma Bakanı Abdulkadir Muhammed Nur oldukça önemli bir örnek. Somali’de, yoğun ilgi gören Türkçenin seçmeli ders olarak okutulması için hazırlık yapılıyor. Yaşanmaz hale gelen gezegenimizdeki acılar, anlamsız savaşlar uluslararası dayanışma olmadan çözülemez. Bu gibi birlikteliklerin dünyada daha çok olmasını dünya barışına yapacağı katkı sebebiyle oldukça önemli buluyorum. Bu etkinliğe de İKÇÜ olarak ev sahipliği yapmaktan gurur duyuyorum. Az önce Öğrencimiz Ali Oueremi, ‘Eski Galatasaraylı futbolcu Didier Drogba'nın memleketi Fildişi Sahillerindenim’ diye kendini tanıtmıştı. Umarız Ali ülkesinde çok başarılı olur ve Drogba da Ali’nin memleketi Fildişi Sahillerindendi deriz” diye sözlerini tamamladı. Dünyayı Bir Araya Getiriyoruz İzmir Uluslararası Öğrenci Derneği Başkanı Prof. Dr. Mehmet Çevik Mehmet Çevik bu yıl İKÇÜ ev sahipliğinde yapılan dördüncü buluşma olduğunu belirterek dernek olarak İzmir’de 10 yılı aşkın süredir misafir öğrencilerle ilgili faaliyetlere imza attıklarını kaydetti. Hoşgörü ve barış ortak paydasında gerçekleştirilen etkinlerde birçok kültürü aynı platformda buluşturduklarını söyleyen Prof. Dr. Çevik, “Dünyanın birçok yerinde savaşlar var, acılar var. Bu buluşmalarla barışın, kardeşliğin kaynaşmanın ne kadar güzel duygular olduğuna şahit oluyoruz. Federasyon olarak yöresel oyunlarla, müziklerle, tatlarla ve farklı kültürleriyle bütün dünyayı uluslararası öğrenci buluşmalarında bir araya getiriyoruz” dedi. Açılış konuşmalarımızın ardından Azerbaycan’dan Zemine Babayeva Yalçın, Endonezya’dan Aghnia Tatamara, Habibah, Kırgızistan’dan Ayday Omurbekova, Malezya’dan Fahmi Adam, Filistin’den Waad Etaish, Kazakistan’dan Kuanysh Nurtas, Aruzhan Aidarkhanova, Mısır'dan Mohamed Rabie ile Suriye'den Khaled Ajlouni’un sunduğu kültürel performanslar büyük beğeni kazandı. Törene katılan protokol daha sonra fuaye alanındaki ülke stantlarını ziyaret etti. Yüzlerce kültürü buluşturan stantlarda öğrencilerle ziyaretçiler arasında renkli görüntüler oluştu. -
31.05.2022
İKÇÜ'de Festival Zamanı
İki yıl aranın ardından öğrencilerin sabırsızlıkla beklediği İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi (İKÇÜ) bahar şenliği İKÇÜFEST’22, düzenlenen coşkulu kampüs yürüyüşüyle başladı. Festivalin açılış yürüyüşü öncesi öğrenciler, İKÇÜ Öğrenci Konseyi üyeleri ve öğrenci toplulukları merkez kütüphane önünde toplandı. Sağlık, Kültür ve Spor Daire Başkanlığınca organize edilen alanda kortej oluşturuldu. Türkiye'nin en büyük sivil mehteran bölüğü olan Karşıyaka Halk Eğitimi Merkezi, 2071 Mehteran Bölüğü eşliğinde Rektörlük Binasına yürüyüşe geçen şenlik kortejine burada Rektör Yardımcıları Prof. Dr. Muhsin Akbaş, Prof. Dr. Yasin Bulduklu, Prof. Dr. Süleyman Akbulut, Genel Sekreter Nurettin Memur, dekanlar, enstitü müdürleri, senato üyeleri ile akademik ve idari personel de dâhil oldu. Öğrencilerden Rektör Köse’ye Teşekkür İKÇÜFEST’22 coşkusunu paylaşan kortej, şenlik alanına ulaşarak etkinliklerin açılışını yaptı. Öğrenci Konseyi Başkanı Berkay Sırakaya, pandemi nedeniyle yapılamayan şenliklerin tekrar başlamasından duyduğu memnuniyeti paylaştı. Başkan Sırakaya, “İKÇÜFEST'22’yi festival komisyonu, öğrenci konseyi ve öğrenci toplulukları olarak sizler için hazırladık. Bu bizler için önemli bir başlangıç ve sizlerin de katkılarıyla kalıcı hale getirmeyi amaçlıyoruz. Üniversitemizin her türlü imkânını bizlere sunarak destek olan, her zaman öğrencinin yanında olan Rektörümüz Sayın Prof. Dr. Saffet Köse’ye ve emeği geçen herkese öğrenci arkadaşlarım adına teşekkür ediyorum” dedi. Sizlerin Dönüşüyle Kampüsümüz Canlandı Şehir dışı bilimsel bir programı nedeniyle katılamadığı şenlikte, Rektör Köse’nin gençlere selamlarını ileten Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Muhsin Akbaş, öğrencilere gönüllerince bir üç gün geçirmeleri temennisini paylaştı. Pandemi zorunlu şartlarının aşamalı olarak geride bırakılması sürecinde, İKÇÜ’nün öğrencisine kavuşmasını dört gözle beklediğini hatırlatan Prof. Dr. Muhsin Akbaş, “Kıştan sonra baharın gelişiyle yeryüzünün yeniden canlandığı gibi pandemiden sonra sizlerin dönüşüyle de kampüsümüz canlandı, coşkuyla doldu. Sevgili öğrenciler iyi ki varsınız. Bu dönem başından itibaren sizleri tekrar kampüste görmek, sizlerle yüz yüze ders yapmak, çeşitli etkinliklerde bulunmak bizleri ziyadesiyle mutlu etti. Bu nedenle bu bahar şenlikleri her zamankinden daha çok anlam ifade etmektedir” diye konuştu. İKÇÜ Gençliği En Güzelini Hak Ediyor "Farkında ve Farklı" olan İKÇÜ’lü gençlerin tüm imkânların en iyisini hak ettiğini belirten Prof. Dr. Muhsin Akbaş, “Milletimizin geleceği, ebeveynlerin umudu, görev ve sorumluluklarını beklendiği gibi yerine getiren siz İKÇÜ öğrencilerinin İKÇÜFEST'22’de eğlenmesi hakkıdır. 27 Mayıs'a kadar çeşitli etkinliklerle sürecek İKÇÜFEST’22’nin yorgunluğunuzu atmanızın; gelecek yıllarınızın, derslerinizin, görev ve sorumluluklarınızın da güzel olmasının habercisi olmasını dilerim. Bu etkinliklerin hazırlanmasında katkısı olan başta öğrenci topluluklarımız, kıymetli hocalarımız ve idari personelimiz olmak üzere herkese teşekkür ederim. Sevgili öğrenciler, ömrünüz bahar, baharınız ömür olsun” şeklinde sözlerini tamamladı. İlk Günün Yıldızı “Varsa Yoksa” Kortej yürüyüşüyle coşkuyla başlayan İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi (İKÇÜ) bahar şenliği İKÇÜFEST’22’de ilk gün programı gençlerin yoğun ilgisiyle tamamlandı. #İKÇÜFEST22 hastagh ile birbirinden renkli görüntülerin paylaşıldığı sosyal medyada etkinlikler etiket yağmuruna tutuldu. Resmi açılışın ardından Dj Ferdi Kocatepe’nin iki farklı bölümde sergilediği performans gençleri coştururken; İKÇÜ Dans Topluluğu’nun şenlik için özel olarak hazırladığı Halk Oyunları, Latin Dansları, Hip-Hop, Lindy Hop dans performansları büyük beğeni kazandı. Tiyatro Festivalde… Prof. Dr. Fuat Sezgın Konferans Salonunda ise Tiyatro Topluluğunca sergilenen Haldun Dormen'in yazdığı, müzikal tiyatro tarihinin en önemli eseri ‘Hisseli Harikalar Kumpanyası’ müzikalinin temsili vardı. İKÇÜ’lü başarılı tiyatrocular dönemin üçüncü oyunlarını başarıyla sahneledi. Colorfest ile rengârenk… Şenlik alanının en renkli etkinliği olan Color Game’de ilk günden yoğun ilgi gördü. İKÇÜ festivallerinin vazgeçilmez etkinliği haline gelen, boyaların havaya saçıldığı Color Game alanında renk cümbüşü oluştu. Alana özel beyaz t-shirt’leriyle gelen gençler, sınav stresini eğlenceli müziklere eşlik eden boyalarla attı. Sahne Senin… Şenlikte, İKÇÜ’lü öğrencilerden oluşan müzik grupları da sahneleriyle göz doldurdu. “Açık Mikrofon, Sahne Senin” performanslarının ilk gün sahnesini alan Grup Sector başarılı bir konsere imza attı. İlk Günün Yıldızı “Varsa Yoksa” Gecenin finalini ise elektronik rock sahnesinin yetenekli ekiplerinden Varsa Yoksa Grubu yaptı. Gitarda Onur Kopuz ve vokalde Burak Demirkesen’in olduğu grup kendi şarkılarının yanında rock müziğin sevilen şarkılarını seslendiği konseriyle İKÇÜ’lü gençlerin beğenisini kazandı. -
31.05.2022
Moğolistan’daki Türk Yazıtları Çalıştayı İKÇÜ’de Başladı
İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi (İKÇÜ) Sosyal ve Beşeri Bilimler Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü ile Moğolistan Devlet Üniversitesi Türkoloji Araştırmaları Enstitüsü’nün; (İKÇÜ MUİS) Moğolistan Kültürel Miras Merkezi ve UNESCO Türkiye Milli Komisyonu iş birliği; Türk Dil Kurumu, Türk İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı (TİKA) destekleriyle “Moğolistan Kültürel Mirası İçinde Türk Yazıtlarının Bugünü ve Geleceği Çalıştayı” İKÇÜ Çiğli Ana Yerleşkesinde düzenlenen törenle başladı. Prof. Dr. Fuat Sezgin Konferans Salonu’nda başlayan çalıştayın resmi açılışına İKÇÜ Rektörü Prof. Dr. Saffet Köse, Moğolistan Devlet Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Tömörbaatır Yadmaa, Moğolistan Cumhurbaşkanlığı Kültür ve Din Politikaları Baş Danışmanı Bum Oschir Dulaam, Türk Dil Kurumu Başkanı Prof. Dr. Gürer Gülsevin, 25. Dönem ve 26. Dönem Osmaniye Milletvekili, Ankara Hacı Bayram Veli Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ruhi Ersoy, TİKA Başkan Yardımcısı Rahman Nurdun, Moğolistan Ankara Büyükelçisi adına Müsteşar Namkhaibat Tserengombo, Dışişleri Bakanlığı İzmir Temsilcisi Büyükelçi Naciye Gökçen Kaya, UNESCO Türkiye Milli Komisyonu Başkanı Öcal Oğuz, İKÇÜ TÖMER ve Türkiyat Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Prof. Dr. Şaban Doğan, MHP İzmir İl Başkanı Veysel Şahin, İKÇÜ Rektör Yardımcıları Prof. Dr. Muhsin Akbaş, Prof. Dr. Yasin Bulduklu, Prof. Dr. Süleyman Akbulut ve çok sayıda üniversiteden akademisyenler katıldı. Uluslararası Öğrencileriyle İKÇÜ Bir Kültür Mozaiği İKÇÜ Rektörü Prof. Dr. Saffet Köse, üniversite olarak iki ülke ilişkilerine önemli bir katkı sunmaktan duydukları memnuniyeti paylaştı. Çalıştayın iki ülke arasındaki akademik ve bilimsel çalışmalara İKÇÜ’nün verdiği değer ve önemin bir göstergesi olduğunu kaydeden Rektör Köse, Moğolistan Devlet Üniversitesi Türkoloji Enstitüsü’nün (İKÇÜ MUIS) açılışını yapan İzmir Milletvekili Binali Yıldırım’a minnetlerini sundu. Prof. Dr. Köse, “Enstitünün kuruluşunda büyük emek sahibi olan Başbakanımız Sayın Binali Yıldırım’ın eşsiz gayretleriyle, Şaban Hocamızın emekleriyle bugünlere kadar ulaşan süreçte, Moğolistan’ın üç üniversitesi ile protokoller yaptık; başladığımız çok sayıda projenin bir kısmını bitirdik bir kısmında sona geldik. Türkoloji Enstitüsü, TİKA’nın da destekleriyle Moğol öğrencilerimizi bir yıl boyunca üniversitemizde misafir ediyor, Türkçe öğreterek ülkelerindeki eğitim hayatlarına katkıda bulunuyoruz. 87 ülkeden 800’ün üzerinde öğrenci İKÇÜ’de eğitimlerini sürdürüyor ve bu haliyle bir kültür mozaiğine sahibiz. Moğolistan Sağlık Bilimleri Üniversitesi ile protokolümüzle İKÇÜ Sağlık Bilimleri Fakültesinde hemşirelik okuyan ve Moğolistan’ın bu alandaki ihtiyaçlarını gidermeye yönelik eğitim alan Moğol öğrencilerimiz var. Geçen ay YÖK Başkanımız Sayın Prof. Dr. Erol Özvar hocamızla yaptığımız görüşmede, YÖK bursuyla Moğol araştırma görevlilerini Türkiye’ye getirip burada çalışmalarını sürdürmeleri adına bir protokol hazırlıyoruz. Ayrıca TÜBA ile yaptığımız protokol kapsamında akademinin desteğini de alarak bir araştırmacıyı üniversitemize davet ettik. Bu noktada bir Moğol araştırmacımızı daha İKÇÜ’ye kazandırmış olacağız” diye konuştu. İKÇÜ Türk Üniversitelerine Öncülük Ediyor Moğolistan Cumhurbaşkanlığı Kültür ve Din Politikaları Baş Danışmanı Bum Oschir Dulaam, çalıştaya destek olan tüm paydaşlara Cumhurbaşkanı adına selamlarını iletti. Moğollistan topraklarındaki Türk tarihine ilişkin kalıntıların önemine dikkat çeken Dulaam, “Türklerin ataları olan Göktürklerin tarihi kültürü kültürel mirasları topraklarımızda bulunmaktadır. İki ülkenin birbirine dostça yaklaşımı ve desteğiyle daha farklı alanlarda da çalışmalarımıza devam etmeliyiz. Ortak ilgi alanlarımızın yelpazesini geliştirmek istiyoruz. Batı dünyası göçebe kültürleri medeniyetsiz, kaba, barbar olarak görmeye hala devam etmektedirler. Ama bu düşünce bilimsel olarak kabul görmemektedir. Moğol ve Türk halkları göçebeydi. Bizim atalarımız barbar değildi, büyük medeniyetler kuran insanlardır. İki ülkede bulunan tarihi kalıntılar atalarımızın kurduğu büyük medeniyetlerinin kanıtıdır” dedi. 9. Türk Dili Kurultayı Tonyukuk’a İthaf Edildi Türk Dil Kurumu Başkanı Prof. Dr. Gürer Gülsevin, kurumun Türk yazıtları üzerine çalışmalarını ve Yazıt Bilimi Bilim ve Uygulama Kolu”nu tanıtan bir konuşma yaptı. Kurumun kuruluşundan bu yana Türk Dili’nin dünyadaki tarihi ve yazı dilleri arasındaki yeri ile ilgili çalışmalar yürüttüğünü kaydeden Prof. Dr. Gürer Gülsevin konuşmasında yayın faaliyetleri ile dergiler, düzenlenen toplantılar ve 2013 yılında kurulan Yazıt Bilimi Bilim ve Uygulama Kolunun çalışmalarını değerlendirdi. 2021’de dokuzuncu yapılan Türk Dili Kurultayı’nın Tonyukuk Anıtı’nın dikilişinin 1300. yıl dönümü münasebetiyle Bilge Tonyukuk’a ithaf edildiğini hattırlatan Prof. Dr. Gürer Gülsevin, “Tarihi ve çağdaş yazı dillerinin ve yazı dili olmayan lehçelerin hepsinin metinlerini, gramerlerini eserlerini destanlarını TDK olarak yayınladık” diyerek Eski Türk yazıtlarıyla ilgili olanlara örnekler verdi. İKÇÜ’nün Çabasına Övgü UNESCO Türkiye Milli Komisyonu Başkanı Öcal Oğuz da Kültür ve Turizm Bakanlığı ve Dış İşleri Bakanlığının öncülüğü ve diplomasileriyle komisyonlarının katkılarıyla Türkiye’nin miras listesinde yer alma sıralamasının her yıl arttığını aktardı. Oğuz, “Türkiye toplam 19 miras alanı ile UNESCO listesinde 16'ncı sırada yer alıyor. Elbette ki kültürel miras zenginliğine sahip pek çok alanımız var. Bu anlamıyla bizim ilk beşte yer almamız gerektiği düşülmektedir. Ama vakitlice bu alanlarımız için başvurularda bulunulmamış. Son yıllarda epeyce bir deneyim kazandık bu alanda. Geçici listede ise 84 varlığımız var. Bu da 84 sene sonra ancak miras listesini eritebileceğiz. Bu anlamıyla da en çok alanı listede bekleyen dünyada birinci ülkeyiz. Moğolistan da kendi kültür mirasları anlamında yoğun çalışıyor. Oradaki Türk varlıklarını kapsayan bu çabalar için Orhun Vadisini kapsayan Göktürk Anıtlarını içeren bu duyarlı miras koruma vizyonu için teşekkür ediyoruz. Bu perspektifle yapılan iş birliklerini desteklemek gerekiyor. Süreci Moğolistan’da devam edecek olmasını memnuniyetle karşılıyor; İKÇÜ’nün bu inisiyatifini, bu vizyon sahibi çabaları takdir ediyoruz” diye konuştu. Sloganına Yakışan Nadide Bir Üniversite TİKA Başkan Yardımcısı Rahman Nurdun, kurum olarak 90’larda bu yana başladıkları bir çabanın bugün atılan adımlarla geldiği noktadan oldukça mutlu olduklarını söyledi. “Farkındayız, Farklıyız” sloganının İKÇÜ’ye çok yakıştığını belirten Nurdun, “Bugün gerçekten önemli bir gün. TİKA olarak 90’ların ikinci yarısından itibaren başlattığı bir çabayı tartışıyoruz. TİKA’nın desteklediği bu alanda çalışmalar yapan nadir üniversitelerden biri İKÇÜ’dür. “Farkındayız, Farklıyız” sloganını şimdi daha iyi anlıyorum. Moğolistan'da sürdürülen, Moğolistan’daki Türk Anıtları Projesi (MOTAP), Göktürk dönemine ait Höşöö Tsaydam Müzesi ve Övörhangai vilayetine bağlı Karakurum ilçesi ile Höşöö Tsaydam Müze arasındaki Bilge Kağan Karayolu Türkiye Cumhuriyeti Hükümetinin karşılıksız yardımıyla Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın talimatlarıyla inşa edilmişti. Cumhurbaşkanımızın bölgeye birkaç kez ziyaretleri olmuştur. Yine kendilerinin talimatlarıyla en son ziyaretlerinin ardından Tonyukuk Yazıtları’na giden modern bir yol yapıldı. Yine Tonyukuk Yazıtları’nın korunması için alana modern bir müze yapımı için bu yıl ihaleye çıkılacak. Moğolistan'da devletimizin gösterdiği çalışmalara İKÇÜ’nün gösterdiği katkı için Sayın Rektör Prof. Dr. Saffet Köse’yi kutluyorum” dedi. İKÇÜ, Türk Dünyası Çalışmalarının Merkezi Olabilir Ankara Hacı Bayram Veli Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ruhi Ersoy gelecekte İzmir’de yapılacak Türk Dünyası ile ilgili çalışmalara İKÇÜ’nün öncü olacağına inandığını söyledi. Bu çalıştay bunun habercisidir. Şaban Doğan, Ömür Ceylan gibi değerli hocaları bünyesinde barındıran İKÇÜ’nün bu alana değerli katkılar sunacağına yürekten inanıyorum. Bugüne baktığımızda Türkiye, Türk Dünyasının ve Türkolojinin merkez ülkesi konumuna geldi. Bunu hem akademik hem siyasal hamlelerle devam etmektedir. Türk tarihine ilişkin envanterlerin araştırılması, folklorik alanda eserler sunulması, kazıların yapılması çalışmalarını gururla takip ediyoruz. Sadece savaşçılıkla, teşkilatçılıkla değil bilgelikle de o dönem dünyaya verdiğimiz belgeleri olan yazıtların felsefesinin bugünün dünyasına örnek mesajlar verdiğini görmekteyiz. Orhun yazıtları sadece Türkologların değil diğer bilim alanlarını da ilgilendirmektedir” şeklinde konuştu. Türkiye Moğolistan’daki Türk Yazıtlarıyla Yakından İlgileniyor İlkini başlattıkları çalıştay hakkında bilgi veren Düzenleme Kurulu Başkanı Prof. Dr. Şaban Doğan, ikinci çalıştayın Moğolistan’da düzenleneceğini söyledi. Oturumlarda Moğolistan Kültürel Miras Merkezi tarafından yürütülen tarihi eserlerin taşınması projesinin tüm detaylarının projede birebir görev alan tarihçilerden aktarılacağını belirten Prof. Dr. Doğan, “İkincisini 1 – 7 Ağustos 2022 tarihleri arasında Moğolistan’da düzenleyeceğimiz ikinci çalıştayda amacımız Türkiye’nin Moğolistan’daki Türk Yazıtlarıyla yakından ilgilendiğini Moğol meslektaşlarımıza ve ilgili makamlara bir kez daha göstermek; Moğolistan Kültürel Miras Merkezi tarafından yürütülen projeyi yerinde incelemek; yazıtların ve yazıtların alındığı alanların son durumlarını görerek konuyla ilgili görüşlerimizi Türkiye’deki ve Moğolistan’daki yetkili kurumlarla paylaşmak olacaktır. Moğolistan kültürel miras merkezi yetkililerinden proje detaylarıyla ve projeyi yürüten merkezle ilgili sunumlar dinleyecek, muhataplarımıza proje kapsamında yerlerinden alınarak merkeze nakledilen yazıtlar başta olmak üzere Moğolistan’daki Türk yazıtlarının Türk dili, tarihi ve kültürü açısından önemini anlatmaya çalışıp yazıtların gelecek nesillere aktarılmasına ilişkin tartışmalar yapacağız“dedi. Moğol Arkeologların Ülkeleri Dışındaki İlk Çalışmaları Moğolistan Ankara Büyükelçisi adına Müsteşar Namkhaibat Tserengombo da çalıştaya ve yürütülen projelere verdiği destekleri için Rektör Prof. Dr. Saffet Köse’ye teşekkür ederek başladığı konuşmasında iki halk arasında binlerce yılı kapsayan tarihi bir bağ olduğunu söyledi. “İki ülke arasındaki ilişkiler hem siyasal hem kültürel hem de ekonomik olarak artan bir ivmeyle sürmektedir. Moğol vatandaşlarının Türkiye ziyaretleri sayısı, Türkiye’de eğitim alan öğrenci sayısı her yıl artmaktadır. Bu ortak proje Moğol arkeologların ülkeleri dışındaki ilk çalışmaları olarak tarihte yerini alacaktır. İki ülke ilişkilerinin gelişmesine destek olan Rektörümüzü ve Şaban Hocamızı özellikle kutluyoruz” şeklinde konuştu. Açılış töreninin ardından çalıştaya, Balçova Termal Otel'de yapılan oturumlarla devam edildi. Çalıştayın sonuç bildirgeleri Türk ve Moğol makamlarıyla paylaşılacak, bildiri ve tartışmalar kitap olarak yayımlanacak, ikincisi ise 1-7 Ağustos'ta Moğolistan'da düzenlenecek. -
31.05.2022
İKÇÜ’de Dönemin İlk Mezuniyet Heyecanı Turizm’de
İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi’nde (İKÇÜ) yılın ilk mezuniyet heyecanı Turizm Fakültesi ile başladı. Dört yıl boyunca emek vererek diploma almaya hak kazanan Turizm Fakültesi 2021 – 2022 eğitim öğretim yılı mezunu turizmcileri kep atarak meslek hayatlarına başlangıç yaptılar. Turizm Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mehmet Emre Güler’in ev sahipliğinde düzenlenen törende gençlerin heyecanına; Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Süleyman Akbulut, İslami İlimler Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Sıddık Korkmaz, dekan yardımcılar, bölüm başkanları, öğretim üyeleri ile aileleri ortak oldu. Mezun Olmadan Sektöre Adım Turizm Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mehmet Emre Güler altıncı dönem mezun veren bir fakülte olarak tüm mezunlarıyla gurur duyduklarını kaydettiği konuşmasında, sektörden İKÇÜ’lü turizmcilerle ilgili geri dönüşlerin memnuniyetini paylaştı. Fakülte kuruluşundan bu yana sektörle daima iç içe olduklarını, öğrencilerinin daha mezun olmadan sektöre giriş yaptıklarının altını çizen Prof. Dr. Güler, bunun da meyvelerini almanın mutluluğunu yaşadıklarını paylaştı. Öğrencilerimizin Başarısı Eşittir Fakültemizin Başarısı Dekan Prof. Dr. Güler, “Sektördeki yöneticilerimizle her buluşmamızda İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi Turizm Fakültesi öğrencilerinin üstün başarıları ile ilgili aldığımız geri bildirimler göğsümüzü kabartıyor. Bunu sizlerle paylaşmak istedim çünkü bu gurur aynı zamanda ebeveynlerimizin ve hocalarımızın da gururu. Öğrencilerimiz kısa süre içerisinde hem İzmir hem de Türkiye turizm endüstrisi içinde önemli yerler edindi, yetmedi, dünyaya açıldılar. Dünyanın dört bir yanında alanlarında çalışan mezunlarımız var. Hem ailelerini hem de üniversitemiz kimliğini temsil eden sizlerin başarısı, bizleri gururlandırdığı gibi fakültemizin başarısını ortaya koyuyor” dedi. İKÇÜ Kültürü Gelecek Mezunların Önünü Aydınlatacak Turizm sektörünün geleceğini gençlerle birlikte inşa etmeyi hedeflediklerini vurgulayan Dekan Prof. Dr. Güler, her mezunun başarısının kendisinden sonra gelen İKÇÜ ailesi mensubunun yolunu açacağına dikkat çekti. Prof. Dr. Güler, “Siz sevgili öğrencilerimizin sektörde gösterdikleri çaba ve özverili çalışma, oluşturmaya başladıkları İKÇÜ kültürü kendilerinden sonra gelecek olan arkadaşlarının da önünü açmaktadır. Bu konunun bilincinde olarak hareket edeceğinizden hiç şüphem yok. Sizlerden ricam birbirinizle ve bizlerle olan bağınızı ve iletişiminizi koparmamanız ve bize karşılaştığınız zorlukları geleceğe ışık tutması ve sizden sonraki öğrenci arkadaşlarınıza katkı sağlaması adına bizlere iletmenizdir. Hem öğrencilerimiz için, hem de bizler için huzurlu ve çalışma barışının olduğu bir iklim tesis eden başta Rektörümüz Prof. Dr. Saffet Köse’ye teşekkürlerimi arz ediyorum, Üniversitemizin kuruluşundan bu yana bu iklimin tesisine katkı sağlayan Rektör ve Rektör Yardımcısı hocalarıma ve Dekanlarımıza şükranlarımı sunarım. Eğitiminize verdikleri emeklerden ötürü hocalarımıza da şükranlarımı sunuyorum” diye konuştu. Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Süleyman Akbulut da konuşmasına törende bulunamayan Rektör Köse’nin mesajını ileterek başladı. Prof. Dr. Akbulut, “Çok arzu etmelerine rağmen sonradan gelişen şehir dışındaki programları sebebiyle mezuniyetinize iştirak edemeyen Sayın Rektörümüz Prof. Dr. Saffet Köse’nin tüm değerli öğrencilerimize selam ve muhabbetlerini iletmeyi; İKÇÜ Ailesi olarak her zaman yanınızda olmaya devam edeceğimizi ve başarının daima sizlerle olması dilek ve temennilerini sizlerle paylaşmayı, yerine getirilmesi gereken önemli bir görev sayıyorum” dedi. Kazanacağınız Her Artı Özellik Bir Adım İleri Taşıyacak Pandemi koşullarının yarattığı sıkıntılara rağmen İKÇÜ’de yürütülen eğitim faaliyetlerinin devam ettiğini hatırlatan Prof. Dr. Akbulut, gençlere önemli tavsiyelerde bulundu. Prof. Dr. Akbulut, “Fakültemizin ve üniversitemizin bugünkü seviyeye gelmesinde ve mezunların yetiştirilmesinde emeği geçen tüm akademik ve idari personele teşekkür ediyorum. Mezunlarımızın hem kamunun hem de özel sektörün ihtiyaç duyacakları bilgi ve donanıma sahip bireyler olarak bundan sonraki yaşamlarında kazanacakları başarılar bizleri de gururlandıracaktır. Tüm dünyaya açık dinamik bir sektör olan turizmde; dürüst, ülkesini seven, kendine inanan ve güvenen meslek sahibi gençler olarak kendinizi yetiştirmeye, geliştirmeye devam edin. Kazanacağınız her artı özellik sizi bir adım daha ileriye götürecektir. Zamanınızı iyi kullanın çünkü kaybedilen zamanı geri getirmenin yolu yoktur. Benjamin Franklin’in dediği gibi “Hayatınızı seviyorsanız zamanınızı boşa harcamayınız, çünkü zaman hayatın kendisidir” diye konuştu. Konuşmaların ardından sıra mezunlara vedaya geldi. Turizm İşletmeciliği Bölümü ve Turizm Rehberliği Bölümü ile Gastronomi ve Mutfak Sanatları Bölümü öğrencilerine temsili diplomalarının törene katılan protokol üyelerince takdim edilmesinin ardından İKÇÜ’nün genç turizmcileri mezuniyetlerini kep atarak kutladı. -
09.05.2022
Rektör Köse, İKÇÜ Ailesi ile Bayramlaştı
İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi Ailesi, geleneksel bayramlaşma töreninde bir araya geldi. Resmi tatil olması sebebiyle Ramazan Bayramı öncesinde düzenlenen bayramlaşma töreni, Rektör Prof. Dr. Saffet Köse'nin kabulüyle yapıldı. Oldukça sıcak bir atmosferde gerçekleşen bayramlaşmada tüm personellere yakın ilgi gösteren Prof. Dr. Köse, tüm çalışma arkadaşlarının bayramını tek tek kutladı, aileleriyle birlikte huzur içinde bir bayram geçirmelerini diledi. Fakültelerden gelen akademisyenler ve idari personelin de bu vesileyle bir araya geldiği buluşmanın ortak dileği sağlık, huzur, birlik ve beraberlik temennisi oldu. ‘Gönül Vermeyince Gönül Bulamazsın’ Bayramların birlik ve beraberliğin simgesi olduğunu söyleyen Rektör Prof. Dr. Saffet Köse, sevgi, saygı, hoşgörü ve yardımlaşma duygusunun tüm kötülüklerin ilacı olduğunu vurguladı. Küslükleri, kırgınlıkları geride bırakarak kucaklaşmanın önemine dikkat çeken Prof. Dr. Köse, “Hz. Mevlana’nın ‘gönül vermeyince gönül bulamazsın’ sözündeki gibi bu kutsal günlerin bereketiyle bizler de kardeşliğimizi, dostluğumuzu daha ileriye taşıyıp birliğimizi, beraberliğimizi daha da pekiştireceğiz. Yaşlılarımızı, kimsesizlerimizi, hastalarımızı ziyaret ederek dualarından nasipleneceğiz. Bu günlerin sevincini hayattalar ise anne ve babalarımızla, evlatlarımızla, komşularımızla, akrabalarımızla, dostlarımızla yaşamak, bu günleri daha da anlamlı kılar. Bu duygularla üniversitemiz mensuplarının, öğrencilerimizin, aziz Milletimizin ve İslam âleminin bayramını kutluyorum. Daha nice bayramlara sağlıkla, huzurla, mutluluk içinde ulaşmayı Rabbim nasip eylesin. Hepinizin bayramını tekraren tebrik ediyorum” diye konuştu. -
28.04.2022
İKÇÜ Ailesi İftarda Buluştu
İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Saffet Köse, akademik ve idari personelle iftar yemeğinde bir araya geldi. Merkez kampüs içerisinde yer alan personel yemekhanesinde yapılan iftar yemeğine, üniversite personeli ile aileleri davetli olarak katıldı. İslami İlimler Fakültesi’nden Arş. Gör. İhsan Sütşurup’un Kuran-ı Kerim tilaveti ile başlayan programda, Dekan Prof. Dr. Sıddık Korkmaz tarafından yapılan iftar duasıyla oruçlar açıldı. İftar Sofralarında Manevi Köprülerimizi Pekiştiriyoruz İftar yemeğinde bir konuşma yapan Rektör Prof. Dr. Saffet Köse, İKÇÜ ailesi olarak her geçen gün büyüyen güçlü bir aile olduklarını belirterek; “Huzur, birlik, beraberlik ve dayanışma atmosferini paylaştığımız İKÇÜ ailemiz ile bu gibi müstesna günlerin vesilesiyle bir arada olmaktan son derece mutluluk duyuyorum. İftar sofralarında pekiştirdiğimiz manevi köprülerle, kavuştuğumuz nimetlerin şükrünü ve hamdını idrak ediyoruz. Birbirimize, çevremize, yetimlere, kimsesizlere, ihtiyaç sahibi her bir yüreğe karşı sorumluluklarımızın farkına varıyoruz. Bu anlamlı vesileyle aynı sofranın etrafında bir araya geldiğimiz tüm çalışma arkadaşlarıma şükranlarımı sunuyorum. İnşallah Cenab-ı Allah, tuttuğumuz oruçları ve yaptığımız duaları kabul eder ve üzerimizden ihsanını, mağfiretini ve himmetini esirgemez”dedi. İkinci Dönemde Daha Büyük Hedeflere Hep Birlikte Yürüyeceğiz Rektör olarak ikinci kez atanmasıyla ilgili süreçle ilgili de konuşan Prof. Dr. Saffet Köse, “ Bildiğiniz gibi Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'ın tensipleriyle ikinci rektörlük görevi tarafıma tevdi edildi. Yeni dönemde daha büyük işleri hep birlikte huzur ortamında yapacağız. Kurumsallık önceliğimiz. Kişilerin öznel değerlendirmelerinden bağımsız bir sistemi tümüyle hayata geçireceğiz. Geçen dönem yönetim anlamında birlikte yol aldığımız her arkadaşıma en kalbi teşekkürlerimi sunuyorum. Bu noktada Sayın Prof. Dr. Turan Gökçe Hocama ve Sayın Prof. Dr. Adnan Kaya Hocama hususi şükranlarımı sizlerin huzurunda sunmak istiyorum. Her iki hocamızda kendi rızalara doğrultusunda yeni dönemde akademik çalışmalara daha fazla zaman ayırma taleplerini bize ilettiler. Biz de anlayışla karşıladık. Hocalarım yine bizim yanımızda olmaya ve dışardan bizi desteklemeye devam edecekler. Yeni bir ruh ile rektörlüğümüzün ikinci döneminde daha büyük hedeflere hep birlikte yürüyeceğiz. Her bir arkadaşımızın katkılarını önemli buluyorum” dedi. -
28.04.2022
Rektör Köse’den İftar ve Şenlik Sürprizi
İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Saffet Köse, merkez kampüs içerisinde yer alan öğrenci yemekhanesinde öğrencilerle birlikte iftar yaptı. Ramazan ayı boyunca açık olan öğrenci yemekhanesine konuk olan Rektör Köse’yi karşılarında gören öğrenciler şaşkınlığını gizleyemezken; Rektör Köse de gençlerle iftar sofrasında buluşmaktan duyduğu memnuniyeti paylaştı. İftara, Genel Sekreter Nurettin Memur, Kurumsal İletişim Koordinatörü Doç. Dr. Yasin Bulduklu, SKS Daire Başkanı Fatih Can, Öğrenci Konseyi Başkan Yardımcısı Furkan Kaya da katıldı Birlik ve beraberliğe vesile olan Ramazan Ayı’nın birçok iyiliği ve güzelliği taşıdığını belirten Rektör Köse, bu ayda anlamak ve anlayış kavramlarıyla paylaşma gibi insani değerlerin ne kadar önemli olduğunun idrak edildiğini kaydetti. Kültürün ibadet üzerinde etkisinden söz eden Prof. Dr. Köse, “Değerli öğrencilerimizle dinimizin ve kültürümüzün önemli bir parçası olan iftar sofralarını paylaşmaktan mutluluk duyuyoruz. Yemekhanemizi Ramazan ayında bu kadar kalabalık görmek beni son derece mutlu etti. Ramazanın paylaşma ayı olduğu bilincinin gençlerimizde de müşahede etmek sevindirici. Biz gençlerimize değerlerimizi ve kültürümüzü aktarabildiğimiz nispette yarınlara güvenle bakabiliriz. Medeniyetin kurucu unsuru insandır ve insanın en verimli çağı ise gençlik dönemidir. Gençlerin düne sahip çıkmaları geleneklerine ve manevi değerlere bağlı olmaları yarını inşa etmek açısından son derece önemli. Dinamizm ve üretme yeteneklerinin en üst seviyede olduğu gençlik döneminde kültür ve değerler içselleştirildiğinde toplumsal başarı ortaya çıkacaktır. Gençlerimize sosyal ve iktisadi imkânlar sağlandığında dün olduğu gibi bugün de güçlü bir medeniyetin inşasının mümkün olacağına inanıyorum. Maddi ilerleme yanında manevi gelişme, tüm kurumların önceliği olmalıdır. Toplumsal kurumlarla aktarılan içeriğin odak noktası esasen her açıdan insan yararı ve toplumun gelişmesi olmalıdır. Biz tüm öğrencilerimizin çok boyutlu yetişmelerini kıymetli görüyoruz" dedi. Rektör Köse’den İKÇÜFEST’22 Sürprizi Ramazan ayının manevi atmosferinin İKÇÜ’de her sene olduğu gibi bu yıl da gençlerle tamamlandığını ifade eden Rektör Köse bir de müjde verdi. Pandemi nedeniyle geçtiğimiz yıl yapılamayan İKÇÜFEST’in bu yıl 25-26-27 Mayıs tarihlerinde planlandığını ve çalışmalara başladıklarını açıklayan Rektör Prof. Dr. Köse, üç gün sürecek sürpriz organizasyonlar ile gençlerin enerjisini tüm İKÇÜ ailesi olarak paylaşacaklarını kaydetti. -
18.04.2022
İKÇÜ’nün Kalitesine Uluslararası Kabul
Alanında yetkin bilim insanları ve başarılı projeleri ile ülkemizin bilimsel kalkınmasına katkı sağlayan İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi (İKÇÜ), Türkiye’de Erasmus+ Programı kapsamında akreditasyon almaya hak kazanan 10 kurum arasında yer alarak büyük bir başarıya imza attı. Erasmus+ Programı kapsamında hareketlilik faaliyeti gerçekleştirme amacı ile Avrupa Birliği Eğitim ve Gençlik Programları Merkezi Başkanlığı- Türkiye Ulusal Ajansına yapılan “Yükseköğretim Hareketlilik Konsorsiyumu Akreditasyonu” başvurularının değerlendirme süreci tamamlandı. Ulusal Ajans tarafından yapılan değerlendirmede toplam 26 kurumun başvurusunun uygunluk değerlendirmesinden geçtiği süreçte, İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi’nin 6 yıl sürecek AB Proje Akreditasyonu kabul edildi. İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi Turizm Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Volkan Altıntaş ve ERASMUS Kurum Koordinatörlüğü Öğr. Gör. Koray Çelik tarafından hazırlanan E-(GA)stronomi Erasmus+ Staj Konsorsiyumu teklifi, kalite değerlendirmesi başarılı bulunarak; Ulusal Ajans tarafından Türkiye’de akreditasyonu onaylanan 10 kurum arasında yer aldı Çalışma Ağlarımız Uluslararası Çapta Büyüyor Akreditasyon sürecini başarıyla geçen projeleri ile ilgili bilgi veren Turizm Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Volkan Altıntaş ve Öğr. Gör. Koray Çelik ortaklar aracılığıyla kurulacak bağlantılarla öğrencilere daha kaliteli staj olanakları sunulacağını söyledi. Prof. Dr. Altıntaş, “Güçlü ve kapsamlı ulusal ve uluslararası ortaklıkların ve çalışma ağlarının yer aldığı konsorsiyumda öğrencilerimizin mezuniyetlerinden önce kariyer yönetim planlarına katkıda bulunulması hedeflerimizden biridir. Bununla birlikte projede görev alacak akademik ve idari personel de Avrupa ve Avrupa dışı ülkelerde; ders verme ve personel eğitim alma hareketliliği kapsamında faaliyetlerde bulunacaklardır. Konsorsiyum koordinatörü ve ortağı kurumların Turizm Fakültesi öğrencileri, Avrupa ve Avrupa dışı ülkelere sektör ziyaretleri yapacak, alanına uygun işletmelere staj yapmak üzere gönderilecektir. Projenin İKÇÜ ve diğer ortak kurumların öğrencisi ve personelinin uluslararası tecrübe kazanmasına, kurumsal kapasitesinin gelişmesine ve uluslararasılaşmasına önemli ölçüde katkı sağlaması hedeflenmektedir” diye konuştu. Gençlerimizin Ufkunu Açacak Projelerde İKÇÜ İmzası Her geçen gün büyüyen ve gelişen bir İKÇÜ olarak uluslararasılaşma hedefi doğrultusunda atılan adımların başarıyla sonuçlanmasını takdirle karşıladıklarını belirten Rektör Prof. Dr. Saffet Köse, eğitim-öğretim hizmetinin ve araştırma-geliştirme çalışmalarının evrensel nitelikte olmasını amaçladıklarını belirtti. Dünyanın farklı ülkelerindeki pek çok üniversiteyle iş birliği protokolleri, Erasmus+ ve Mevlana anlaşması imzaladıklarını kaydeden Prof. Dr. Köse, “Gençlerimizin ufkunu açacak ve gelişimlerine katkı sunacak yurt içi ve yurt dışı staj ve eğitim olanaklarını arttırmaya devam ediyoruz. Türkiye Ulusal Ajansı’nın, Erasmus+ programında kalite değerlendirmesinden geçerek konsorsiyum içinde yer alan üniversitelerimizi tebrik ediyorum. Bu ve benzeri çalışmaların artarak devam etmesi temennisiyle; projede yer alacak akademik personelimize başarılar diliyorum” dedi.
Toplam 197