Haberler :::
-
22.12.2023
İKÇÜ’de “Filistin Günleri”
İsrail’in, başta çocuklar ve kadınlar olmak üzere Filistin halkına yönelik katliamlarına ve yapılan zulümlere dikkat çekmek amacıyla düzenlenen “'Filistin Günleri' başlıklı konferans ve etkinlik dizisi İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesinde (İKÇÜ) başladı. Sosyal ve Beşeri Bilimler Fakültesi Tarih Bölüm Başkanı Prof. Dr. Fatma Akkuş Yiğit’in 'Tarihi Perspektiften Kudüs ve Filistin' başlıklı konferansıyla başlayan programda, fuaye alanında açılan resim ve fotoğraf sergisinin yanı sıra Yedihilal Topluluğunca düzenlenen “Filistin'e Destek Kermesi” de dört gün boyunca katılımcılarla buluşacak. Son gün Rektör Prof. Dr. Saffet Köse, 'İslam ve Savaş Ahlakı' başlıklı konuşmasıyla Filistin Günlerinin konuğu olacak. Sağlık Kültür ve Spor Daire Başkanlığı (SKS) ile Kurumsal İletişim Koordinatörlüğünce hazırlanan etkinlik dizisinin Prof. Dr. Fuat Sezgin Konferans Salonunda düzenlenen açılışına, Rektör Prof. Dr. Saffet Köse, Rektör Yardımcıları Prof. Dr. Muhsin Akbaş ve Prof. Dr. Süleyman Akbulut, Sağlık Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Derya Özer Kaya, Sanat ve Tasarım Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Fikri Salman, İlahiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mehmet Dirik, Sosyal Bilimler Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Mustafa Şahin, Ege ve Balkan Çalışmaları Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Prof. Dr. Turan Gökçe, Genel Sekreter Nurettin Memur, akademik ve idari personel ile çok sayıda öğrenci katıldı. Filistin Toprakları Yok Denecek Kadar Azaldı Günümüzde yaşananları anlayabilmek için öncelikle Yahudilik, Hristiyanlık ve İslam için kutsal sayılan Kudüs’ün 5000 yıllık yerleşik hayatı barındıran yapısının ve tarihsel boyutunun bilinmesi gerektiğini kaydeden Prof. Dr. Fatma Akkuş Yiğit, Filistin coğrafyası diye adlandırılan bölgenin her zaman İsrail toprağı olduğu yönündeki söylentilerin tarihi açıdan yanlış olduğunu aktardı. Babil Sürgününden Haçlı Seferlerine ve 401 yıllık Osmanlı hâkimiyetinden günümüzdeki durumuna Filistin ve Kudüs tarihini irdeleyen Yiğit, birçok peygambere ev sahipliği yapmış “medeniyetlerin beşiği” kadim toprakların bu stratejik durumunun saldırılara maruz kalmasına sebep olduğunu söyledi. Filistin ve Kudüs’ün, Müslüman hâkimiyeti altında kaldığı süre boyunca herhangi bir sıkıntı olmaksızın her dinden insanın huzur içinde yaşadığı bir bölge olduğuna dikkat çeken Prof. Dr. Yiğit, İsrail işgali sonrasında ise günümüzde ortaya çıkan tablonun oldukça üzücü olduğunu, Filistinlilerin kendi memleketlerinde mahalle değiştirmelerinin bile zorlaştığını, Filistin topraklarının yok denecek kadar azaldığını söyledi. Prof. Dr. Yiğit, işgal altındaki Gazze şeridine değinerek, “Gazze şeridinde, kadın, çocuk, sivil ayırt etmeksizin şehrin yerle bir edilmesi karşısında sözler kifayetsiz kalıyor. Kudüs gerçekten çok kutsal, üç semavi din için de vazgeçilemeyecek bir mekân. Birçok kez işgal edilmiş, birçok kez de geri kazanılmış bir yer olması sebebiyle, bir tarihçi olarak bu coğrafyanın yeniden kazanılıp, yeniden inşa edileceğinden ümitliyim. İnanıyorum ki orada yeniden adalet hâkim olacak” diye konuştu. Savaşın Ortasındaki Çocukların “Anne Yoksunluğu” Programın öğleden sonraki oturumunda “Savaşta Kadınlar ve Anne Yoksunluğu” başlıklı sunumu ile İKÇÜ’ye misafir olan Manisa Celal Bayar Üniversitesi Tıp Fakültesi Fizyoloji Anabilim Dalından Prof. Dr. Necip Kutlu, bebeğin doğumdan itibaren beyin gelişimi sürecinde, annenin üstlendiği yeri doldurulamaz konuma dikkat çekti. Prof. Dr. Kutlu, “Bir çocuğun beyninin şekillenme sürecinde anne şefkati, anne teması elzemdir. Nasıl yaşayacağımızı, neleri sevip, nelerden nefret edeceğimizi bilinçli veya bilinçsiz olarak biz farkında olmadan annemiz öğretir” dedi. Savaşın ortasında kalan, ağlayan, hatta şehit olan bir annenin çocuğuna yardım edemeyeceğini, geleceğini şekillendiremeyeceğini ve çocuğun şahit olduğu vahşi ortamın ilerde büyük travmalara yol açacağını dile getiren Prof. Dr. Kutlu, travma yaşatılan bir annenin yetiştirdiği çocuğun beyin gelişiminin de sağlıklı olamayacağına dikkat çekti. Konferansların sonunda Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Muhsin Akbaş, Prof. Dr. Fatma Akkuş Yiğit ile Prof. Dr. Necip Kutlu’ya teşekkür belgesi takdim etti. Farklı disiplinlerdeki akademisyenlerin Filistin’deki zulme bakışını yansıtacağı konferans dizisinde "Gazze'de Çocuk Olmak" başlığıyla Psikoloji Bölüm Başkanı Prof. Dr. Mustafa Şahin, "Gazze'de İnsanlığın Direnişi: Vicdan ve Uyanış" başlığıyla Eczacılık Fakültesinden Dr. Öğr. Üyesi Cennet Özay sunum yapacak. Konferanslar Rektör Prof. Dr. Saffet Köse’nin “İslam ve Savaş Ahlakı” başlıklı kapanış konuşmasıyla tamamlanacak. "Filistin'e Veda", "Bu Denizin Tuzu ", "Geride Kalan" film gösterimleri de izleyicilerle buluşacak. -
19.12.2023
Cumhuriyetin 100’üncü Yılında Türkiye ve Balkanlar
Türkiye’nin Balkan politikaları ve Balkan ülkeleri ile ilişkilerinin yüz yıllık bilançosunun ve ikinci yüzyıla ilişkin politikalarının ele alındığı 'Cumhuriyetin 100’üncü Yılında Türkiye ve Balkanlar Sempozyumu' başladı. İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi Ege ve Balkan Çalışmaları Uygulama ve Araştırma Merkezinin (EBAMER) Dışişleri Bakanlığı İzmir Temsilciliği ile birlikte düzenlediği sempozyumun açılışında Dışişleri Bakanlığı Balkanlar ve Orta Avrupa Genel Müdürü Büyükelçi İlhan Saygılı 'Türk Dış Politikası ve Balkanlar' başlıklı bir konferans verdi. Sempozyumu Rektör Prof. Dr. Saffet Köse, Dışişleri Bakanlığı İzmir Temsilcisi Büyükelçi Naciye Gökçen Kaya, İKÇÜ Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Yasin Bulduklu, İKÇÜ EBAMER Müdürü Prof. Dr. Turan Gökçe’nin yanı sıra yurt içi ve yurt dışından gelen diplomatlar, büyükelçiler, araştırmacılar, Türk İşbirliği ve Kalkınma Ajansı Başkanlığı (TİKA), Yurt Dışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığı (YTB), Yunus Emre Enstitüsü temsilcileri, akademisyenler ve öğrenciler takip etti. Prof. Dr. Fuat Sezgin’in ismi verilen bir salonda konferans vermenin kendisi için ayrı bir onur olduğunu ifade ederek sözlerine başlayan Dışişleri Bakanlığı Balkanlar ve Orta Avrupa Genel Müdürü Büyükelçi İlhan Saygılı, merhum bilim insanı Sezgin’in kendisinin hocası olduğunu aktardı. Saygılı, “Frankfurt’taki Başkonsolosluğum sırasında kendisi ile tanışma ve çalışma fırsatı buldum. Bilime ve bilim tarihine olan bakış açımı ve vizyonumu geliştirdi. Bu süreçte onun ışığından istifade etme şansım oldu. Sezgin, 1300’den fazla makale, kitap yazan uygarlık tarihine büyük katkı sunan, olağanüstü bir insan, gerçek bir âlimdir. Bu vesile ile hocamı minnetle, rahmetle anıyorum” dedi. Biz Balkanların Kendisiyiz Balkanların coğrafi konumunun siyasi ve ekonomik açıdan stratejik olduğunu aktaran Büyükelçi İlhan Saygılı, bu coğrafyaya politik yaklaşımın temel ilkesinin her unsura eşit duran bir anlayış olduğunu ifade etti. Bu yaklaşımda tarihi tecrübelerin de önemli bir etken olduğunu söyleyen Büyükelçi Saygılı, “Türkiye, dış politikasını belirlerken etnik ve dini ayrım gözetmeksizin eşit bir yaklaşımı benimsiyor ve çok daha önemlisi geçmiş tecrübelerinin doğrultusunda diyalog kurmaya dayalı iletişimi sağlıyor. Bu da bizim farkımızı ortaya koyuyor. Bosna - Hersek ve Kosova krizleri var mesela. Türkiye oradaki tüm aktörlerle eşit mesafede ayrım gözetmeksizin konuşan bir aktör olduğu için herkesle diyalog kurabiliyor. Son zamanlarda Avrupa Birliği sırf Türkiye’yi Balkanlardan dışlamak için, Batı Balkanlar gibi saçma bir ayrım yarattı. Bizi üçüncü unsur veya dış aktör olarak tanımlayan bazı eleştiriler oluyor. Bazıları da diyor ki; Türkiye Balkanlara geri gelmek istiyor. Ben de diyorum ki; Türkiye 3’üncü aktör değil, Balkanların ta kendisi, bizim Balkanlara geri dönmek gibi bir niyetimiz yok. Çünkü biz bu coğrafyayı hiçbir zaman terk etmedik" diye konuştu. Temel Mekanizma Üst Düzey Temaslar Uluslararası ziyaretlerin, üst düzey temasların, dış politikada yakın ilişkiler kurulmasına, güçlü ekonomik iş birliklerine vesile olduğunu aktaran Büyükelçi Saygılı, Balkan Coğrafyasında istikrarın sağlanmasının başta soydaşlarımızın, akraba topluluklarımızın mutluluğu, refahı açısından önemli olduğunu, bu yönde bir politik diplomasi yürütüldüğünü kaydetti. Dışişleri Bakanlığı Balkanlar ve Orta Avrupa Genel Müdürü Saygılı, “Türkiye olarak kullandığımız temel mekanizmalar nedir? En başta Sayın Cumhurbaşkanımızın, bakanımızın ve diğer devlet büyüklerimizin üst düzey temaslarıdır. Bu dış geziler dıştan bakıldığında ne işe yarıyor diye düşünülebiliyor. Ama bu ziyaretlerde çok sayıda anlaşma imzalanıyor. Bizim yüksek düzeyli iş birliği konsey forumlarımız var. Bütün ilgili bakanlar kendi liderlerinin, devlet başkanlarının, başbakanlarının huzurunda ortak kabine toplantılarında bir araya geliyor. Burada çok sayıda anlaşmaya imza atılıyor ve bir önceki toplantıda imzalanan anlaşmaların uygulanması hakkında kendi liderlerine rapor veriyorlar. Bu inanın birçok şeyi hızlandırıyor. Birçok kurumun harekete geçmesini mekanizmanın işlemesini anlaşmaların imzalanmasını uygulanmasını ve ticaret rakamlarının yatırımlarının artmasını sağlıyor. Bu yüzden bu forumları önemsiyor ve anlaşma sayısını arttırmaya çalışıyoruz. Balkanlarda Yunanistan dâhil ticaret hacmimiz geçtiğimiz yıl 20-30 milyar doları geçti, yatırımlarımız 20 milyar dolara yaklaştı. Pandemiye rağmen rakamlar arttı ve her sene de artmaya devam ediyor. Bunlar çok büyük rakamlar. Biz bir yandan Kosova’nın tanınması için yoğun çaba sarf eden, bağımsızlığını tanıyan ilk ülkelerden biriyiz. Öte yandan Sırbistan ile 11 yıl içinde yatırımlarımız bir milyon dolardan 420 milyon dolara çıktı. Oradaki ihalelerin büyük kısmını Türk firmaları alıyor. İhracatımızın önemli kısmı batı ülkelerine ve Balkan ülkeleri üzerinden geçiyor. Bölgedeki kriz, çatışmalar sıkıntılar ufacık bir teknik aksaklık ihracatımızı engelliyor” dedi. 'Nerede Bir Soydaşımız Varsa Oradayız' Şiarıyla Stratejik önemdeki diplomasi ögesi olan Balkan Coğrafyasının, bilimsel perspektiflerden ele alınacağı bir sempozyuma ev sahipliği yapmaktan duydukları memnuniyeti paylaşan Rektör Prof. Dr. Saffet Köse, bu kadim coğrafyanın geçmişten bu yana hiçbir zaman Anadolu’dan ayrı görülmediğini vurguladı. Rektör Prof. Dr. Köse, “Osmanlı varlığının İstanbul’un fethinden yaklaşık bir asır öncesine dayandığı Balkanlar için önemli sorumluluklarımız var. 600 yıla yaklaşan medeniyet olarak Osmanlı-Türk mirası bize önemli görevler yüklüyor. 19’uncu ve 20’nci yüzyıllarda sayısız göç dalgalarıyla ata yurtlarından anayurda gelen kardeşlerimizin hassasiyetleri de bizim gönül coğrafyamız ile bağ kuran birer gönül elçisi olarak bağlantı kurmamıza aracılık ediyor. Bugün o bölgeden ana yurda gelen Balkan kökenli kardeşlerimizin oraları unutmaları nasıl mümkün değilse bizim de Balkanlardan bağımsız bir gelecek tahayyül etmemiz olası değildir. Ecdadımızın mirası kardeşlerimizin ve topraklarımızın varlığı Türkiye’yi Balkanlara bağlayan en güçlü bağdır. Türkiye hem coğrafi hem de kültürel manada Balkanların ayrılmaz bir parçasıdır. Bugün Türkiye’nin içinde bulunmadığı bir Balkan politikası düşünülemez ve bundan sonra da düşünülmemelidir. Balkanlarda barış ve istikrar ortamının korunmasında bizim dış politikamızda önemli etkileri hep olmuştur. 'Nerede bir vatandaşımız, soydaşımız varsa oradayız' şiarıyla bölgede barış, huzur ve istikrarın teminatı olan güçlü Türkiye herkes için bir zorunluluktur” dedi. Sempozyum İzmir’de Bir İlk T.C. Dışişleri Bakanlığı İzmir Temsilcisi Büyükelçi Naciye Gökçen Kaya da İKÇÜ ortaklığında düzenlenen sempozyumun İzmir’de bir ilke vesile olduğunu vurguladı. Büyükelçi Naciye Kaya, “Hem Balkanlarda görev yapmış büyükelçilerimizi hem Balkanlar üzerine çalışan akademisyenlerimizi hem de yumuşak gücümüzü oluşturan Türk İşbirliği ve Kalkınma Ajansı Başkanlığı (TİKA), Yurt Dışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığı (YTB), Yunus Emre Enstitüsü ve Maarif Vakfı gibi önde gelen kurumlarımızın çok kıymetli başkanlarını İzmir’de bir araya getirmesinden dolayı bu sempozyum bir ilki teşkil edecek bu nedenle de ayrı bir anlam ve özellik taşımaktadır” diye konuştu. Balkanlar Bizim İçin Sıladır Türkiye topraklarının yaklaşık yüzde 3’ünün Balkanlarda yer aldığını, sadece İzmir’de bir buçuk milyonun üzerinde, Türkiye genelinde ise 25 milyon civarı Balkan Türkünün yaşadığı bilgisini veren Büyükelçi Kaya, 19’uncu yüzyıl sonlarından itibaren Balkanlardan Türkiye’ye kitlesel ve sancılı göç hareketlerinin yaşandığını söyledi. Büyükelçi Kaya, “Türkiye’de Balkan Türkü denildiği zaman Bosna Hersekli, Makedonyalı, Arnavutluklu, Kosovalı, Trakyalı, Dobrucalı, Selanikli, Giritli veya Bulgaristanlı Türkler anlaşılmaktadır. Türkiye’ye göç edenlerin çoğunun geldiği topraklarda bıraktığı bir akrabası, bir yakını da muhtemelen vardır. Dolayısıyla gönül coğrafyamız çok daha geniş bir alana yayılmakta ve tüm Balkanları kapsamaktadır. Balkanlar bizim için sıladır, hasrettir, hısımdır, akrabadır; işte bu yüzden en ufak bir ziyana uğramasını istemeyiz. Ülkemiz coğrafi, siyasi ve ekonomik açıdan olduğu kadar tarihi kültürel ve insani bağlar bakımından da Balkanların bir parçasıdır” ifadelerini kullandı. Güçlü Türkiye, Güçlü Diplomasi Sempozyum Düzenleme Kurulu adına konuşan İKÇÜ EBAMER Müdürü Prof. Dr. Turan Gökçe, yurt içi ve yurtdışından gelen uzmanların katılımlarıyla 'Gönül Coğrafyası' Balkanların bilimsel perspektiflerden ele alınacağını kaydetti. Prof. Dr. Turan Gökçe Türkiye’nin ihtiyacı olan derinlikli bilgiyi üretme görevinin akademiye düştüğüne işaret ederek İKÇÜ EBAMER olarak bu sorumluluk bilinciyle hazırlanan sempozyumda, öncelikli çalışma alanlarının belirleneceğini ve gelecek yüzyılda takip edilmesi gereken araştırma stratejileri ile ilgili önerilerin ortaya konulacağını ifade etti. Prof. Dr. Gökçe, “Tarihin ve coğrafyanın üzerine yüklemiş olduğu ağır sorumlulukların bilinciyle hareket eden Türkiye Cumhuriyeti Devleti, Atatürk döneminden itibaren takip edilen dış politika çerçevesinde Balkanlara farklı bir hassasiyetle yaklaştı. Günümüzde ise iktisadi ve sınai kalkınma hamlesini ileri boyutlara taşıyarak daha güçlü bir ekonomiye sahip olan ve savunma sanayinde dışa bağımlılıktan kurtularak, bağımsız davranabilme yolunda önemli adımlar atmış olan Türkiye, bölgesel ve küresel ölçekte kendi gücüne dayanarak daha proaktif bir dış politika uygulamaya başladı. Osmanlı’dan Cumhuriyete uzanan çizgide asırların diplomasi tecrübesiyle hareket eden Dışişleri Bakanlığımızla birlikte TİKA, YTB, Yunus Emre Enstitüsü ve Maarif Vakfı gibi kurumlarımız önemli roller üstlendi. Sempozyumun iş birliği halinde gerçekleştirilmesini sağlayan Dışişleri Bakanımız Sayın Hakan Fidan Beyefendiye şükranlarımı arz ediyorum. Sayın Rektörümüz Prof. Dr. Saffet Köse ve Dışişleri Bakanlığı İzmir Temsilcisi Büyükelçi Sayın Naciye Gökçen Kaya’nın teşvik ve destekleriyle yürüttüğümüz çalışmalar sonucunda hazırlanan böyle bir programla huzurlarınıza çıkmamızı sağlayan, katkı yapan herkese müteşekkiriz. Davetimizi kabul ederek, sempozyumu teşrif eden Dışişleri Bakanlığı Balkanlar ve Orta Avrupa Genel Müdürü Büyükelçi Sayın İlhan Saygılı Beyefendiye hassaten teşekkür ediyorum” diye konuştu. Konferansta Sanat ve Tasarım Fakültesi Öğretim üyelerince sunulan “Balkan Ezgileri” müzik dinletisi ilgiyle takip edildi. T.C. Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, İzmir Valisi Dr. Süleyman Elban ve İKÇÜ Rektörü Prof. Dr. Saffet Köse’nin onur kurulunda yer aldığı, iki gün devam edecek, “Cumhuriyetin 100’üncü Yılında Türkiye ve Balkanlar” sempozyumunda; büyükelçiler ve konularında uzman akademisyenler sunacakları bildirilerle Balkan ülkeleriyle olan diplomatik ilişkilerin seyri, karşılaşılan sorunlar ve çözüm önerilerini ele alarak ikinci yüzyıla projeksiyon tutacak. -
19.12.2023
Hz. Mevlana “Şeb-i Arus” Programı
Mevlana Celaleddin-i Rumi’nin '750’nci Vuslat Yıl Dönümü Uluslararası Anma Törenleri' kapsamında, İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi (İKÇÜ) Sağlık Kültür ve Spor Daire Başkanlığınca anma programı düzenlendi. Edebiyat ve Tiyatro Topluluğu öğrencilerince hazırlanan programda, semazen Hasan Muçay, İKÇÜ Sanat ve Tasarım Fakültesinden ritimde Doç. Dr. Serkan Çelik, neyde Doç. Dr. M. Yalçın Öztüfekçi’nin icra ettiği tasavvuf musikisi eşliğinde sema yaptı. Tiyatro Topluluğu öğrencilerinin hazırladığı temsili oyun beğeniyle takip edilirken; Edebiyat Topluluğundan Bahu Ana, Şems-i Tebriz’inin Konya'dan kimseye haber vermeden ayrıldığını öğrenen Mevlana'nın duygularını kâğıda döktüğü 'Etme' isimli şiirini seslendirdi. Yedi Buçuk Asırdır İdrak Edemedik Programda konuşan Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Yasin Bulduklu, Hz Mevlana’nın ilim anlayışının hoşgörü ve insan sevgisi ile tüm medeniyetleri içine aldığını belirterek; tüm dünyanın tanıdığı, öğretilerinden etkilendiği bu önemli kültür mirasımızın uluslararası boyutta daha çok gündeme gelmesi gerektiğini vurguladı. Prof. Dr. Bulduklu, “Bilgin, mütefekkir, mutasavvıf, eğitimci, dil üstadı, büyük şair olmanın yanı sıra, gönül ehli evrensel bir kimliğe sahip olan Hz. Mevlana’yı mekân ve zaman olarak belirli bir çağa ve coğrafyaya sığdırmak mümkün değil. Eserleri dünya dillerine çevrilmesine, hatta 2007 yılı Birleşmiş Milletlerce Mevlana yılı ilan edilmiş olmasına rağmen Hz. Mevlana’yı ciddi manada anlayabildiğimizi düşünmüyorum. Dünyaca Mevlana’yı 7 buçuk asırdır idrak edemediğimizi düşünüyorum. O’nun bakış açısı içselleştirilseydi dünyada hala savaşları görmeye devam etmezdik. Medya iletişim uzmanı olarak bu konuda daha çok çalışılması gerektiğini, ulusal ve uluslararası akademi camiasının felsefesi üzerine daha çok odaklanmasına ihtiyaç olduğunu düşünüyorum” dedi. Gel, Yine Gel, Ne Olursan Ol Yine Gel Mevlana’yı sadece belirli kalıplarda figür anlayışı içine sıkıştırmanın ona yapılan en büyük haksızlık olacağını kaydeden Prof. Dr. Bulduklu, 2023 yılının Cumhurbaşkanlığımız tarafından Hz. Mevlâna yılı ilan edildiğine dikkat çekerek; “Medeniyetimizin temel sütunlarından Mevlana Celaleddin-i Rumi çağlar ötesinden : ‘Yine gel, yine gel, ne olursan ol yine gel’ demişti. Hoşgörü ve sevgi elçisi Hz. Mevlana’nın hoşgörü medeniyetinde yer bulmak, Hz. Mevlana ve onun gibi nice gönül mimarlarının asırlar sonra gelecek nesillere emanet ettiği saf sevgiye sahip çıkma temennisiyle Hz. Mevlana’yı rahmetle anıyorum” diye konuştu. -
11.12.2023
Bakan Yardımcısı Alpaslan İKÇÜ’de
Çeşitli programlara katılmak ve bir dizi temaslarda bulunmak üzere İzmir’e gelen Türkiye Cumhuriyeti Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Nadir Alpaslan, İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi (İKÇÜ) Rektörü Prof. Dr. Saffet Köse’yi makamında ziyaret etti. Kültür ve Turizm Bakanlığı Bakan Müşaviri Mazhar Tüylüoğlu ve İl Kültür ve Turizm Müdürü Murat Karaçanta'nın eşlik ettiği ziyarette, Rektör Yardımcıları Prof. Dr. Muhsin Akbaş, Prof. Dr. Yasin Bulduklu, Prof. Dr. Süleyman Akbulut, İKÇÜ Ege ve Balkan Çalışmaları Uygulama ve Araştırma Merkezi (EBAMER) Müdürü Prof. Dr. Turan Gökçe de hazır bulundu. Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Nadir Alpaslan, İKÇÜ’nün üzerinde yaşadığımız toprakların tarihsel geçmişinin, kültürel zenginliklerinin araştırılması, kültürel bilincin gelişimine bilimsel çerçevede katkı sağlamasının oldukça değerli ve memnuniyet verici olduğunu söyledi. Bakanlık olarak Türkiye'nin doğal, kültürel ve tarihî değerlerinin yurt içinde ve yurt dışında tanıtılarak, uluslararası bir turizm markası olması adına yürütülen tüm projelerin yanında yer aldıklarını vurgulayan Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Alpaslan, İKÇÜ ile kurulan yakın iş birliklerinin hayata geçirilmesine vesile olmaya devam edeceklerini belirtti. T. C. Kültür Bakanlığından alınan izinle ve İKÇÜ-MUIS Türkoloji Araştırmaları Enstitüsünün koordinasyonunda, İKÇÜ Türk İslam Arkeolojisi öğretim üyeleri ile Moğolistan Devlet Üniversitesi Arkeoloji ve Tarih bölümü öğretim üyelerinden oluşan araştırma ekibinin Van Aladağ'da yürüttüğü arkeolojik çalışmaların da görüşüldüğü ziyarette Rektör Prof. Dr. Köse, 14-15 Aralık 2023 tarihlerinde İKÇÜ ev sahipliğinde düzenlenecek “Cumhuriyetin 100’üncü Yılında Türkiye ve Balkanlar” sempozyumuna Bakan Yardımcısı Alpaslan’ın teşriflerinin kendilerini onurlandıracağını ifade etti. Bilimsel, kültürel ulusal ve uluslararası düzeyde tüm faaliyetleri teşvik eden, destek veren İKÇÜ olarak önemli bir kültür ve turizm destinasyonu olan İzmir’de bölge ve ülke turizmine yönelik yapılan her çalışmanın destekçisi olduklarını vurgulayan Rektör Prof. Dr. Köse, Bakanlık olarak İKÇÜ’ye sağladıkları destekler için Bakan Yardımcısı Alpaslan’a teşekkür etti. Prof. Dr. Köse, “Bakanlığımızın Türkiye'nin uluslararası marka değerine katkıda bulunan çalışmalarının destekçisi ve takipçisiyiz. Dünyanın dört bir yanından uluslararası öğrencisi olan İKÇÜ olarak Türkiye’ye dünyanın dört bir yanında gönüllü elçiler yetiştirmekteyiz. Farklı kültürlerin, farklı medeniyetlerin beşiği olan topraklarımız dünyanın en büyük tarih arşividir. Turizm gibi stratejik alanda yapılan çalışmalara katkı sağlamaya, kültürel miraslarımızın araştırılması, korunması, gelecek kuşaklara aktarılmasının sağlanmasına, ortak tarihi geçmişimiz olan ülkeler başta olmak üzere dünya ülkeleriyle kültürel ilişkilerimizin geliştirilmesine köprü olmaya devam edeceğiz” dedi. Ziyaret hediye takdimi ile son buldu. -
11.12.2023
İKÇÜ'de YÖKAK KAP Değerlendirmesi Tamamlandı
Yükseköğretim Kalite Kurulu (YÖKAK) tarafından 2023 yılı 'Kurumsal Akreditasyon Programı değerlendirmesine dâhil edilen İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesinde Kurumsal Akreditasyon Programı saha ziyaretleri tamamlandı. 2016 yılında kurumsal dış değerlendirme, 2020 yılında kurumsal izleme programlarıyla kalite güvence sistemi yolculuğunu sürdüren İKÇÜ, Kurumsal Akreditasyon Programı (KAP) için Kurumsal Akreditasyon Raporunun (KAR) yayımlanması ve akreditasyon kararının duyurulması sürecine geçerek akreditasyonda önemli yol katetti. YÖKAK tarafından görevlendirilen ve başkanlığını Prof. Dr. Elif Çepni’nin yaptığı, Akademik Değerlendiriciler Prof. Dr. Bülent Çavaş, Prof. Dr. Vissun Sevinç İnan, Prof. Dr. Erdoğan Çiçek, Prof. Dr. Feza Kerestecioğlu, Prof. Dr. Ali Bayrakdaroğlu, YÖKAK Gözlemcisi Prof. Dr. Yunus Nadi Yüksek, İdari Değerlendirici Elife Güler, Öğrenci Değerlendirici Aslı Özmutlu’nun yer aldığı takım üyeleri, 3 gün süren saha ziyaretlerinde İKÇÜ’nün kalite güvencesi sistemine ilişkin incelemelerde bulundu. YÖKAK temsilcilerince, “liderlik, yönetişim ve kalite, eğitim ve öğretim, araştırma ve geliştirme ile toplumsal katkı” başlıkları altındaki ölçütler değerlendirildi. YÖKAK takımının Rektör Prof. Dr. Saffet Köse ve senato üyeleriyle ile başlayan görüşme programında, İKÇÜ Kalite Komisyonu üyeleri, akademik ve idari birimlerin yöneticileri, kalite sorumluları, öğrenciler ve üniversitenin dış paydaşlarıyla bir araya gelindi. Yapılan yüz yüze görüşmelerde, KAP’a gönüllü olarak dâhil olmak isteyen İKÇÜ’nün eğitim-öğretim, araştırma, toplumsal katkı ve idari süreçlerde kurumun liderlik, yönetişim, iç ve dış paydaşlarla olan ilişkileri, bilimsel çalışmaları gibi birçok alanda yürüttüğü faaliyetleri kalite güvence sistemi çerçevesinde masaya yatırıldı. Saha ziyaretlerinde, Sağlık Bilimleri Fakültesi, İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi, Mühendislik ve Mimarlık Fakültesi, Sağlık Hizmetleri MYO, Turizm Fakültesi, Enstitülerin yöneticileri, akademik personeli ve idari birimlerin yöneticileri ve personeliyle odak grup görüşmeleri yapılarak kalite süreçlerinin birimlere yayılımı incelendi. Vali Elban Dış Paydaş Görüşmesinde İKÇÜ VIP Salonda Rektör Prof. Dr. Saffet Köse’nin ev sahipliğinde yapılan dış paydaş toplantısına, İzmir Valisi Dr. Süleyman Elban, Çiğli Kaymakamı Adnan Çakıroğlu, Ege Üniversitesi Rektörü Prof.Dr. Necdet Budak, Yaşar Üniversitesi Rektörü Prof.Dr. Levent Kandiller, Anadolu Ajansı Bölge Müdürü Ahmet Caner Baysal, İl Müftüsü Sinan Kazancı, Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürü Melih Keleş, İŞKUR Müdür V. Ayla Bozkurt, Kültür ve Turizm İl Müdürü Murat Karaçanta, İl Sağlık Müdürü Doç.Dr. M.Emre Erkuş, Orman Bölge Müdürü Zafer Derince, Menemen Belediyesi Başkan Yardımcısı Bahadır İnanlı, Aliağa Belediyesi Başkan Yardımcısı Hakan Şimşek, sektör yöneticileri, fakültelerin danışma kurulu üyeleri ile öğrenci konseyi ve mezun temsilcileri katıldı. İKÇÜ’nün Gönüllü KAP Başvurusu Takdire Şayan Son gün çıkış bildirim raporunu paylaşan YÖKAK değerlendirme takımı başkanı Prof. Dr. Elif Çepni, 2010 yılında kurulan İKÇÜ’nün KAP’a gönüllü olarak dâhil olmasının önemine dikkat çekti. Kalite Güvence Sistemi süreçlerinin tümünde yer alan Rektör Prof. Dr. Saffet Köse’ye teşekkürlerini sunan Prof. Dr. Çepni, “Kurumsal Akreditasyon Programı, yükseköğretim kurumlarındaki kalite güvencesi, eğitim ve öğretim, araştırma ve geliştirme, toplumsal katkı ve yönetim sistemi süreçlerinin 'planlama, uygulama, kontrol etme ve önlem alma' döngüsü kapsamında değerlendirilmesini sağlayan bir dış değerlendirme yöntemidir. Yükseköğretim kurumlarında kalite güvencesi kültürünün içselleştirilmesi, tabana yaygınlaştırılması, YÖKAK’ın uluslararasılaşma düzeyini arttırarak tanınırlığını yükseltmek adına bizler yol göstericiyiz. Bu yıl KAP’ta aralarında İKÇÜ’nün de yer aldığı 21 üniversite değerlendirilmeye alınıyor. Takımımız tarafından İKÇÜ’de tamamladığımız saha ziyaretlerini içeren değerlendirme raporunu 2 hafta içinde YÖKAK’a bildireceğiz. Kalite Komisyonu çatısı altında, başta Rektör Prof. Dr. Saffet Köse olmak üzere İKÇÜ'nün akademik ve idari personeline, paydaşlarına kalite kültürüne katkıları için teşekkür ediyor, içtenlikleri ve nazik ev sahiplikleri için şükranlarımızı sunuyoruz” dedi. Akredite Üniversite Olmak En Büyük Arzumuz Nitelikli ve tarafsız değerlendirmeleri için değerlendirme takımına teşekkür eden Rektör Prof. Dr. Köse de sürece ilişkin raporun ilerleyen aylarda İKÇÜ ile paylaşılacağını aktardı. Değerlendirme süreçlerinin yükseköğretim kurumları için önemi değinen Prof. Dr. Köse, “İKÇÜ olarak kalite süreçlerinin birimlere yayılımı, paydaşların süreçlere katılımı, programların öğrenme çıktıları ve sürekli iyileşme çalışmaları gibi hususları içselleştirmeye çalışan bir yönetsel yapıya sahibiz. Bu kültürü benimseyen yönetişimsel organizasyonlarımızla hep daha iyiye ulaşma doğrultusunda çalışmalarımızı yürütmekteyiz. Kalite çalışmaları, mutlaka tüm akademik personelin, öğrencilerin, paydaşların aktif katılımını gerektiren bir süreç. Dinamik ve öğrenci odaklı bir yönetim modeline sahip, bilimsel ve akademik potansiyeli yüksek, kalite kavramının bir kurum kültürü olarak benimsendiği İKÇÜ olarak YÖKAK tarafından eğitim programlarının akredite edildiği bir üniversite olmak en büyük arzumuz. Bizlere bu yolculuğumuzda rehberlik eden stratejilerimizin hayata geçirilmesiyle gelişimimize katkı sunan yaklaşımları için Yükseköğretim Kalite Kuruluna, tüm görüşme ve ziyaretlerinde yoğun çaba gösteren YÖKAK Değerlendirme Takımının değerli üyelerine, birlikte çalışma kültürü içerisinde hep beraber olduğumuz tüm dış paydaşlarımıza, bu süreci başarıyla yürüten Kalite Koordinatörlüğümüze, Strateji Geliştirme Daire Başkanlığımıza, öğrencilerimize, tüm çalışma arkadaşlarıma teşekkür ediyorum. Kendimizi yenilemeye ve gelişmeye devam edeceğiz” diye konuştu. Prof. Dr. Fuat Sezgin Konferans salonunda yapılan kapanış toplantısında, Rektör Prof. Dr. Köse tarafından YÖKAK değerlendirme ekibine teşekkür belgesi takdim edildi. -
24.11.2023
İKÇÜ’nün En Küçük Üyelerinden Rektör Köse’ye Sürpriz
İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi Çelebi Anaokulu ve Gündüz Bakımevinin küçük sakinleri, Rektör Prof. Dr. Saffet Köse’ye 24 Kasım Öğretmenler Günü sürprizi yaptı. 3-6 yaş grubu öğrencilerden oluşan İKÇÜ’nün en küçük üyeleri, Rektör Prof. Dr. Saffet Köse’ye sarılarak hazırladıkları özel çerçeveyi hediye etti. Ziyaretten duyduğu memnuniyeti ve mutluluğu ifade eden Rektör Prof. Dr. Köse, öğrencilere eğitimlerinde başarılar diledi. Yarının büyüklerinin en büyük hazineleri olduğunu söyleyen Prof. Dr. Köse, özverilerinin ve sevgilerinin karşılığının hiçbir zaman ödenemeyeceği öğretmenlerin toplumsal kalkınmanın temelini oluşturduğunu söyledi. Prof. Dr. Köse, “Yeni nesillerin yetişmesinde büyük emeği olan, Anadolu’nun dört bir yanında büyük bir fedakârlık ve özveri ile çalışan tüm öğretmenlerimizin ve akademisyenlerimizin 24 Kasım Öğretmenler Gününü en içten dileklerimle kutluyorum. Aramızdan ayrılan bütün eğitimcilerimizi rahmetle yâd ediyorum” ifadelerini kullandı. Rektör Prof. Dr. Köse, Sosyal Tesisler İktisadi İşletme Şube Müdürü Ömer Coşgun, Anaokulu Müdürü Semra Gümüş, eğitmenler Zeynep Penbegül, Zehra Kaya, Nazmiye Yılmaz’ın refakatinde Rektörlüğe gelen minikleri ayrı ayrı kucaklayarak boyama kitabı hediye etti. -
24.11.2023
TÜBA’dan İKÇÜ’lü Akademisyene ‘Üstün Başarılı Genç Bilim İnsanı’ Ödülü
İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi (İKÇÜ) Mühendislik ve Mimarlık Fakültesi Biyomedikal Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Didem Şen Karaman, Türkiye Bilimler Akademisi (TÜBA) Üstün Başarılı Genç Bilim İnsanı Ödülü almaya hak kazandı. TÜBA tarafından Cumhurbaşkanlığı himayelerinde verilen Üstün Başarılı Genç Bilim İnsanı (TÜBA GEBİP) ve Bilimsel Telif Eser (TÜBA TESEP) ödüllerini kazananlar belli oldu. İKÇÜ Mühendislik ve Mimarlık Fakültesi Biyomedikal Mühendisliği Bölümünden Doç. Dr. Didem Şen Karaman, doğa, mühendislik, sağlık bilimleri ve sosyal bilimler alanında çalışan 24 farklı üniversiteden 34 başarılı genç bilim insanının yer aldığı TÜBA GEBİP 2023’te ödül kazandı. TÜBA-GEBİP ‘Genç Akademi’ oluşumunun ilk örneklerinden “Tüm unvanlardan bağımsız, meraklı bir araştırmacı olarak üstün başarılı genç bilim insanı ödülü almak, yapmak istediklerim için büyük bir motivasyon kaynağı” diyen Doç. Dr. Karaman, ödüle layık görüldüğü için gururlu olduğunu dile getirdi. Doç. Dr. Karaman, “TÜBA-GEBİP Ödülleri Dünya’da ‘Genç Akademi’ oluşumunun ilk örneklerinden ve ülkemizde de akademi çevrelerinde çok özel bir yere sahip. Duygularımı anlatmak benim için kolay değil. Bu hayatımda onur duyduğum bir an. Bugünden sonra yine aynı azim ve kararlılıkla bilime katkı sağlamaya ve bizden sonra gelenler için yollar açmaya devam etmek istiyorum. Araştırma üniversitesi olma yolunda emin adımlarla ilerleyen İKÇÜ’nün bilim insanları için sunmuş olduğu ortamın ve Rektörümüz Prof. Dr. Saffet Köse başta olmak üzere üniversite yönetiminin desteklerinin bu başarıda önemli payı var. Tüm çalışma arkadaşlarıma ve destekleri için İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi’ne teşekkür ediyorum” şeklinde konuştu. Yetkin Bir Kadro İle Çalışıyoruz İKÇÜ’nün başarılar ile anılmasından duyduğu memnuniyeti paylaşan Rektör Prof. Dr. Saffet Köse de Doç. Dr. Karaman’ı tebrik ederek tüm alanlarda en iyi olmak için çaba gösterdiklerini ifade etti. Rektör Prof. Dr. Köse “Deneyim ile dinamizmi birleştiren bir üniversite olarak; sağlık, fen ve sosyal bilimler alanında yetkin bir kadro ile çalışıyoruz. Özellikle mühendislik alanında son zamanlarda önemli başarılara imza atıyoruz. Bu kapsamda Biyomedikal Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Didem Şen Karaman Hocamız çok değerli bir ödüle imza attı. TÜBA, bilim insanlarını teşvik etme misyonu çerçevesinde oldukça titiz değerlendirme süreçleri sonunda bu ödülü veriyor. Didem Hocamızı başarısından dolayı tebrik ediyor, başarılı çalışmalarının devamını diliyorum” dedi. Doç. Dr. Didem Şen Karaman ve diğer üstün başarılı genç bilim insanlarına ödülleri, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde düzenlenecek olan törenle Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından tevdi edilecek. -
14.11.2023
Filistin Halkının Yanındayız
Rektör Prof. Dr. Saffet Köse, İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesinde (İKÇÜ) lisans, lisansüstü doktora ve uzmanlık eğitimi alan Filistinli öğrencilerle bir araya geldi. VİP Salonda düzenlenen Gazze’de yaşanan katliamın bir kez daha kınandığı buluşmada Rektör Yardımcıları Prof. Dr. Muhsin Akbaş, Prof. Dr. Yasin Bulduklu, Prof. Dr. Süleyman Akbulut da hazır bulundu. Filistinli öğrenciler ile tek tek sohbet eden, talep ve isteklerini dinleyen Rektör Prof. Dr. Saffet Köse, Gazze’deki son durum ile ilgili öğrencilerden bilgi aldı. Bu Davaya Sahip Çıkmanın Önemli Yolu “Eğitim” İKÇÜ olarak tüm imkânlarıyla yanlarında olduklarını ifade eden Prof. Dr. Köse, “Savaşlar her zaman meydanlarda verilmez. Günümüzde artık dördüncü nesil savaşlar var. Teknolojik iletişim araçları kullanılarak, terörist saldırılarla etnik çatışmalar çıkararak, kültürleri yok ederek, psikolojik unsurlarla bilhassa medyayı manipüle ederek yapılan saldırılar bunlar..Sizden ricam eğitiminize eskisinden daha sıkı sarılın. Çünkü sizin birlik ruhu ile bir arada olmanız ülkenizin yarınlarında önemli roller üstlenmeniz gerekiyor. Filistin’in kurtuluşuna sizler vesile olacaksınız. Bu davaya sahip çıkmanın yolu aldığınız eğitimlerden geçiyor. Vatanınızın baş aktörleri sizler olacaksınız, ülkenizin yarınları sizlersiniz. Filistin halkı bu durumdan alnının akıyla çıkacağına inancımız tam ve dualarımız onlarla beraber” dedi. İnsani Olarak Yaşam Koşulları Yok Yakınları, aileleri ile duydukları endişeyi paylaşan Filistinli öğrenciler de dünyanın yaşananlar hakkında suskunluğuna anlam veremediklerini paylaştı. Öğrenciler adına duygularını ifade eden Diş Hekimliği Fakültesi uzmanlık öğrencisi Asad R. Shamasna, “Gazze’deki yıkım daha önce hiç görülmemiş boyutlarda. Aldığımız bilgilere göre İnsani olarak yaşam koşulları yok, fırınlar çalışmıyor, su yok, enerji yok. Sivil hedefler, altyapı sürekli hedef alınıyor ve bunlar uluslararası kanunlar tarafından suç sayılıyor. Ukrayna’da sivil kayıplardan endişe edenler, Gazze’de binlerce çocuğun katledilmesine tepki dahi vermemesi çifte standart” diye konuştu. Hiçbir Şey Olmuyor Gibi Bir Algı Yaratılıyor Ailesinin Kudüs’te yaşadığını ve Kudüs’teki Filistinlilerin de çeşitli sebeplerle zorbalığa uğradığını aktaran Shamasna, “Gazze ile ilgili paylaşım, fotoğraf vs yapılmış diye çevirmelerde telefonlara bakılıyor. Eğer telefonda görüntü varsa askerler tarafından şiddet uygulanıyor. Örneğin bizim tarafta sosyal medyada paylaşım yapmak yasak. Medyada çıkan uluslararası paylaşımlara da engel konuluyor. Medya ise tek taraflı, hiçbir şey olmuyor gibi bir algı yaratılmış durumda. Maalesef karşı tarafta aileleri yaşayan arkadaşlarımın ailelerinden kötü haberler almaya devam ediyoruz. Yapılan soykırımın bir an önce durdurulmasını bekliyoruz” dedi. Öğrencilerle sohbet eden Rektör Yardımcıları Prof. Dr. Muhsin Akbaş, Prof. Dr. Yasin Bulduklu, Prof. Dr. Süleyman Akbulut da kalplerinin ve dualarının Filistin ile olduğunu tekrarladı. -
14.11.2023
Rektör Köse’den Başhekim Ziyaretleri
İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi (İKÇÜ) Rektörü Prof. Dr. Saffet Köse, İKÇÜ Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesi Başhekimi iken yeni kurulan Bayraklı Şehir Hastanesine başhekim olarak atanan Prof. Dr. Orhan Gökalp’a ve Gökalp’ın yerine atanan Başhekim Doç. Dr. Bülent Çalık’a ziyarette bulundu. Ziyaretlerde Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Yasin Bulduklu, Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Fatih Esad Topal, Dekan Yardımcısı Dr. Öğr. Üyesi Serkan Bilgin, Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Bumin Nuri Dündar, Prof. Dr. Muhammet Ali Kanık da yer aldı. Öğrencilerimiz Çok Şanslı Başhekim Doç. Dr. Bülent Çalık’ı, Yeşilyurt’taki makamında ziyaret eden Rektör Prof. Dr. Köse, hayırlı olsun diyerek Çalık’a ve çalışma ekibine başarı dileklerini iletti. Prof. Dr. Köse, saygınlığı, güvenilirliği, donanımı ve alt yapısı ile bölgede lider olan İKÇÜ Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesinin bundan sonraki süreçte de başarılarına yenilerini katacağını ifade etti. Türkiye’nin en önemli hastanelerinden biri ile afiliye olmaktan duydukları memnuniyeti paylaşan Rektör Prof. Dr. Köse, “Öğrencilerimiz çok şanslı. Hem güçlü bir sağlık donanımına hem de alanlarında oldukça önemli değerli hocalarımız üniversitemiz kadrosun yer alıyor. Bu tecrübe alışverişi sağlık sektörü için de oldukça önemli bir kazanım. Bu kazanımların Başhekimimiz Doç. Dr. Bülent Çalık’ın da değerli katkılarıyla daha da gelişeceğine inanıyorum. Kendisine ve çalışma arkadaşlarına başarılarımı iletiyorum” diye konuştu. İş Birliklerine Devam 2022 itibarıyla hastanelerinde; 1150 hasta ve 130 yoğun bakım yatağı, 32 ameliyathane ve 182 poliklinik odasında 1082 hekim ve yaklaşık 3 bin diğer yardımcı sağlık personelinin olduğu bilgisini aktaran Başhekim Doç. Dr. Bülent Çalık’ta yılda yaklaşık 30 bin ameliyat ve yaklaşık 1,5 milyon hastaya yatarak – ayaktan sağlık hizmeti sunulduğunu kaydetti. Doç. Dr. Çalık, Rektör Prof. Dr. Köse’nin ziyaretinde duyduğu memnuniyeti paylaşarak yeni süreçte de mevcut iş birliklerinin devam edeceğini belirtti. Kent İçin Önemli Bir Yatırım Buradaki ziyaretlerinin ardından Bayraklı Şehir Hastanesine geçen Rektör Prof. Dr. Köse ve beraberindeki heyet başhekim Prof. Dr. Orhan Gökalp’ı makamında ziyaret etti. İzmir'in sağlık hizmetlerine büyük bir kapasite artışı kazandıran Bayraklı Şehir Hastanesinin kent için önemli bir yatırım olduğunu kaydeden Rektör Prof. Dr. Köse, hekimleri, hemşireleri ve sağlık personeli ile tüm çalışanlarına başarı dileklerini iletti. Bayraklı Şehir Hastanesinin İzmir’in sağlık üssü olma hedefine önemli katkı sağlayacağına dikkat çeken Rektör Prof. Dr. Köse, “Gece yarıları başlayan yüzlerce metrelik hastane kuyruklarından, tüm branşlarda hekimlerin bir arada olduğu, bölgesel sağlık komplekslerine uzanan süreçte Türkiye; dünyada başarılarıyla anılan bir sağlık sisteminin yaratıcısı oldu. Şehir Hastaneleri de bölgesindeki vatandaşların bütün teşhis ve tedavi ihtiyaçlarını en ileri teknolojik ve tıbbi imkânlarla karşılayacak komplekslerdir. Türkiye Yüzyılı Vizyonu çerçevesinde her alanda olduğu gibi sağlık alanında da özverili, vizyoner çalışmaların dönüşünü görmekten çok mutluyuz. İKÇÜ bünyesinde çok değerli çalışmalara imza atan, Kalp Damar Cerrahisi alanında önemli bilimsel çalışmaların sahibi Prof. Dr. Orhan Gökalp Hocamızın üstlendiği yeni görevinde de başarılı olacağına inancımızı paylaşıyor; tüm çalışma ekibine ve tüm sağlık personeline başarılar diliyorum” dedi. Rektör Prof. Dr. Köse ve beraberindeki heyete ziyaretleri için teşekkür eden Başhekim Prof. Dr. Orhan Gökalp da İKÇÜ ile sektör adına yakın iş birlikleri kurulması arzusunda olduğunu paylaştı. -
14.11.2023
İKÇÜ’nün Horizon Europe Başarısı
Avrupa Birliği’nin yeni dönem Araştırma ve Yenilik Çerçeve Programı olan Ufuk Avrupa (Horizon Europe)2020 birinci aşama 2023 yılı “ERA4Health Health Equity” çağrısı kapsamında İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi (İKÇÜ) Sağlık Bilimleri Fakültesi Beslenme ve Diyetetik Bölümünün dahil olduğu proje önemli bir başarıya imza attı. 1,5 Milyon EURO’luk Dev Proje Koordinatörlüğünü İrlanda College Cork Üniversitesi Halk Sağlığı Bölümünün yürüttüğü, “Avrupa’da toplum beslenmesinde eşitliği sağlamak için gıda sistemleri ve politika yaklaşımları (FOODPATH)” adlı uluslararası projenin Türkiye koordinatörlüğünü İKÇÜ’den Sağlık Bilimleri Fakültesi Beslenme ve Diyetetik Bölüm Başkanı Prof. Dr. Gülşah Kaner Tohtak yürütecek. 36 ay süreli 1 milyon 580.910 EURO bütçeli uluslararası konsorsiyumun çalışma ekibinde Beslenme ve Diyetetik Bölümünden Dr. Öğr. Üyesi Tuba Yalçın, Dr. Öğr. Üyesi Gamze Yurtdaş Depboylu da yer alıyor. Projenin Türkiye Ayağını İKÇÜ Yürütecek Sağlık Bilimleri Fakültesi Beslenme ve Diyetetik Bölüm Başkanı Prof. Dr. Gülşah Kaner Tohtak, projenin genel amacının, gıda ile ilgili eşitsizliklerin toplumsal, ticari, siyasi belirleyicilerini ve mekanizmalarını tespit etmek, ve Avrupa’da sağlıksız beslenme davranışlarını ve gıda ile ilgili eşitsizlikleri sürdüren döngüleri kırma potansiyeline sahip çözümler sunmak olduğunu ifade etti. Projenin Türkiye ayağını İKÇÜ’nün üstlendiğini aktaran Prof. Dr. Tohtak, “Ortaklar arasında, Hollanda’dan Wageningen University, Belçika’dan Ghent University, Polonya’dan Medical University of Silesia, İtalya’dan Università Cattolica del Sacro Cuore yer alıyor. HealthEquity çağrısı, sağlıklı beslenme ve fiziksel aktiviteyi teşvik ederek sağlık eşitliğini artırmayı hedeflemektedir. Uygulanan politikaların ve mali yaklaşımların (örneğin vergiler ve sübvansiyonlar) verimliliğinin değerlendirilmesi; sağlıkta eşitsizliklerin azaltılması için uzun vadeli davranış değişikliklerine yol açacak yenilikçi stratejilerin geliştirilmesi gerekmektedir. Bu projenin Türkiye ayağında amaç Türk Hükümetinin daha sağlıklı gıda ortamları yaratmaya yönelik politikalarını, sağlık eşitsizliği boyutuyla Gıda Çevre Politikası İndeksi kullanarak değerlendirmektir” dedi. Çok Yönlü Araştırma Bu indeksi Türkiye'de uygulamak için altı adımdan oluşan araştırma sürecine gireceklerini Prof. Dr. Tohtak, “Pilot bölgemiz İzmir. Araştırmalarımızla gıda politikalarının uygulanmasına ilişkin kanıtlar toplanacak, kanıt belgesinde özetlenecektir. Gıda- çevre politikalarının uygulanma düzeyi, uluslararası en iyi uygulama örnekleri ile kıyaslanıp; ilgili akademisyenler, kamu temsilcileri, halk sağlığı ve beslenme alanında uzmanlaşmış STK'lar tarafından değerlendirilecektir. Çıkan sonuçlar hükümet yetkililerine sunulacaktır. Bu içerikleri Sağlık Bakanlığı, Halk Sağlığı Genel Müdürlüğü, İl Sağlık Müdürlüğü ile paylaşacağız. Özetle toplumun daha sağlıklı beslenmesi adına öneriler sunacağız” diye konuştu. Prof. Dr. Tohtak projeyi tanıtmak amacıyla Türkiye çapında proje ortaklarının da yer alacağı çalıştayların düzenleneceğini sözlerine ekledi. Ufuk Avrupa Programının ülkemizde Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu (TÜBİTAK) tarafından koordine edildiğini kaydeden Erasmus Koordinatörü Dr. Öğr. Üyesi Mehmet Emin Bakay, Avrupa Birliği (AB) Çerçeve Programlarının; dünya çapında bilimsel bilginin üretilmesi, AB üye ülkeleriyle aday ülke ve AB’nin iş birliği yaptığı diğer ülkeler arasında ortaklıklar kurulmasını sağladığını belirtti. Çok yıllı ve çok uluslu Ufuk Avrupa’da yer alma başarısı sağlayan İKÇÜ adına Erasmus Ofisi olarak projenin her aşamasında destek olmaya devam edeceklerini vurgulayan Dr. Öğr. Üyesi Bakay, bu gibi projelerin İKÇÜ’nün uluslararasılaşma politikasına katkı sunduğuna işaret etti. -
10.11.2023
İKÇÜ Ata’yı Andı
100’üncü yılını kutladığımız Cumhuriyetimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk, ebediyete irtihalinin 85'inci yıl dönümünde düzenlenen törenle anıldı. Tören İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesinde (İKÇÜ) Rektörlük Atatürk Büstü önünde başladı. Rektör Yardımcıları Prof. Dr. Yasin Bulduklu, Prof. Dr. Süleyman Akbulut, senato üyeleri, dekanlar, akademik ve idari personel, Öğrenci Konseyi Başkanı Berkay Sırakaya ile çok sayıda öğrencinin hazır bulunduğu törende, Atatürk Anıtına çelenk sunulmasının ardından saat 09.05 te iki dakikalık saygı duruşunda bulunuldu. Mirasına Sahip Çıkmanın Yolu “Daha Fazla Çalışmak” Buradaki törenin ardından Sağlık Kültür ve Spor Daire Başkanlığının düzenlediği anma programına geçildi. Öğrenci toplulukları tarafından hazırlanan Prof.Dr. Fuat Sezgin Konferans Salonunda yapılan programda gençlere seslenen Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Yasin Bulduklu, Atatürk’ün emanet ettiği Türkiye Cumhuriyeti’nin her alanda lider ülke olması için daha fazla çaba gösterilmesi gerektiğini vurguladı. Prof. Dr. Bulduklu, “Her 10 Kasım’da olduğu gibi onu rahmet ve minnetle yâd etme yanında bugün, Atatürk'ün emaneti cumhuriyete sahip çıkmanın bir yükümlülük olduğunu hatırlamak zorundayız. Onun mirasına sahip çıkmanın daha fazla çalışmaktan geçtiğini, vatanını sevmenin işini en iyi şekilde yapmak anlamına geldiğini akıldan çıkarmamalıyız. Büyük bir lider olarak Atatürk, ülkesi ve milleti için önemli fedakarlıklar yapmış, bağımsız Türkiye'nin temellerini atmıştır. Yedi düvelin ganimet peşinde olduğu bir dönemde, damarlarındaki asil kanın kudreti ile bir milleti yeniden ayağa kaldırmış, hedef olarak gösterdiği çağdaş medeniyetler seviyesine çıkarmak için büyük bir mücadele örneği göstermiştir. Ortaya koyduğu vizyon bugünün gençleri için yol gösterici olmuş, muasır medeniyetler seviyesinin de ötesi için hayata geçirilmeye başlanan projelere motivasyon oluşturmuştur” dedi. Bağımsızlık Karakterimiz Akademi olarak üstlendikleri sorumluluğun bilincinde olduklarını kaydeden Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Bulduklu, milli kültürüne sahip çıkan ve en iyinin peşinde koşan nesiller yetiştirme gayretinde olduklarını vurguladı. Prof. Dr. Bulduklu, “Atatürk’ün bilime, eğitime ve milli kültüre verdiği değeri örnek almalı, Türkiye'yi güçlü yarınlara el birliği ile hazırlamalıyız. Akademi olarak bu konuda bizim daha büyük bir sorumluluğumuz olduğunun farkında olarak üreten, sorun çözen ve eleştirel düşünebilen beyinler yetiştirmeliyiz. Onun 'Milletleri kurtaranlar yalnız ve ancak öğretmenlerdir' sözünü ilke olarak almalı, bilim alanında en iyinin peşinde koşan gençleri büyük fedakârlık göstererek; ülkemizin idealleriyle donatmalıyız.'Bağımsızlığın bizim de karakterimiz' olduğunu göstermeli Türkiye'yi daha aydınlık, daha güçlü ve daha müreffeh bir geleceğe taşımanın kararlılığı içinde olmalıyız. Bu düşüncelerle, Büyük Önder Atatürk'ü bir kez daha saygı, sevgi ve özlemle anıyorum. Ruhu şad olsun” diye konuştu. Anma programı, Edebiyat Topluluğu öğrencilerinden Bahu Ana’nın “Mustafa Kemal’i Düşünüyorum” adlı şiirini seslendirmesinin ardından Sinevizyon Topluluğu öğrencilerinin hazırladığı kısa filmin izlenmesiyle devam etti. Tiyatro Topluluğu öğrencilerince hazırlanıp sergilenen oyun ise ilgiyle takip edildi. -
08.11.2023
Harçlıklar Filistin'e
İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi (İKÇÜ) Rektörü Prof. Dr. Saffet Köse, İKÇÜ öğrencilerinin 'Filistin’e Yardım' amacıyla düzenledikleri kermesten topladıkları nakdi yardımı Türk Kızılay İzmir İl Merkezi Başkanı Kerem Fahri Baykalmış’a teslim etti. Ziyarette, Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Yasin Bulduklu, Türk Kızılay İzmir İl Merkezi 1’inci Başkan Yardımcısı Tansu Kaya da hazır bulundu. Desteğimiz Devam Edecek Rektör Prof. Dr. Köse özünde bir insanlık sorunu, insan hak ve hürriyetleri sorunu olan Filistin’de yaşananlar karşısında sessiz kalınamayacağını söyledi. Prof. Dr. Köse, “İKÇÜ olarak öğrencilerimizin eğitim-öğretimlerinin yanı sıra insanlara ve topluma dokunması ile ilgili sosyal sorumluluk çalışmaları yürütmelerini istemekte ve desteklemekteyiz. Tüm topluluklarımızın öğrencileri çok duyarlı çalışmalara imza atıyor. Öğrencilerimiz kampüsümüzde iki gün süren bir kermes düzenledi. Sonrasında oluşan destekler çığ gibi arttı. Kermes dışında öğrencilerimiz harçlıkları ile Filistin’deki mazlum vatandaşlar için bu sevgi zincirine katıldı. İKÇÜ’deki bu anlamlı dayanışmada bizler de üzerimize düşen görevi yerine getirdik. Bu yardım zincirine katılan desteklerini esirgemeyen herkese şükranlarımı iletiyorum. Gazze için devletimizin yürüttüğü tüm yardım faaliyetlerine desteğimiz devam edecek” diye konuştu. İKÇÜ öğrencilerinin duyarlılığı için memnuniyetini ifade eden Türk Kızılay İzmir İl Merkezi Başkanı Kerem Fahri Baykalmış ise gençlerden gelen bu desteklerin oldukça anlamlı olduğunu söyledi. İKÇÜ’nün ulusal ve uluslararası alanlarda yürüttüğü sosyal sorumluluk faaliyetleriyle birlikte zor zamanlarda Kızılay ile yakın iş birliği içinde olduğunu kaydeden Başkan Baykalmış, bu anlamda Rektör Köse nezdinde tüm İKÇÜ mensuplarına teşekkürlerini iletti. Görüşmenin ardından Gazze için toplanan nakdi yardım, Rektör Prof. Dr. Köse tarafından Türk Kızılay İzmir İl Merkezi Başkanı Kerem Fahri Baykalmış’a teslim edildi. -
08.11.2023
İKÇÜ Filistin İçin 'Tek Yürek' Oldu
İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi (İKÇÜ) Yedihilal Öğrenci Topluluğu üyesi gençler, Rektör Prof. Dr. Saffet Köse ile bir araya geldi. 'Filistin’e Yardım' amacıyla düzenledikleri Kermes ile ilgili bilgi veren topluluk üyeleri, bağışlardan toplanan nakdi miktarı teslim etti ve İsrail tarafından Gazze halkına uygulanan zulmün bir an önce durdurulması temennisini paylaştı. Rektör Prof. Dr. Saffet Köse’yi ziyaret etmek için İKÇÜ’ye gelen İstanbul Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mustafa Karataş’ın da yer aldığı ziyarette, Rektör Yardımcıları Prof. Dr. Muhsin Akbaş, Prof. Dr. Yasin Bulduklu, Prof. Dr. Süleyman Akbulut, Sosyal Sorumluluk Projeleri Komisyon Üyesi Prof. Dr. Zehra Nuray Nişancı, topluluk akademik danışmanı Prof. Dr. Murat Kayacan ile Genel Sekreter Nuretdin Memur; İKÇÜ’lü gençlerin böylesine anlamlı bir etkinliğe imza atmalarından duydukları memnuniyeti paylaştı. Türkiye başta olmak üzere birçok ülkede başlatılan yardım çalışmalarına üniversite gençliği olarak ufak da olsa katkıda bulunmaya çalıştıklarını ifade eden gençler duygularını, “Kermesimize öğrenci arkadaşlarımız, hocalarımız ve idari çalışanlarımız yardım elini uzattı. Herkesin yoğun bir teveccühü oldu. İki gün süren kermesimiz İKÇÜ’deki anlamlı bir dayanışmanın örneği oldu. Filistin halkının bir nebze yanında olabilmek adına desteklerini esirgemeyen herkese bir kez daha teşekkür ediyoruz” şeklinde paylaştı. Gazze için 'Tek Yürek' Olduk Uluslararası öğrencilerin yanı sıra aralarında Filistinli öğrencilerin de yer aldığı topluluk üyesi öğrencilerle sohbet eden Rektör Prof. Dr. Saffet Köse, İKÇÜ olarak Filistin halkının yanında olduklarını söyledi. Başta kadın ve çocuklar olmak üzere İsrail’in yürüttüğü zulmün katliam olduğunu kaydeden Rektör Prof. Dr. Köse, “Kermesimizden elde edilen geliri, Filistin halkına ulaştırılmak üzere en kısa sürede devletimize teslim edeceğiz. Öğrencilerimizle Filistin için 'Tek Yürek' olduk. 7 Ekim’den bu yana Gazze’ye 18 bin ton bomba atıldığı, bunun 2’nci Dünya Savaşı’nda Hiroşima’ya atılan bombanın bir buçuk katı gücünde olduğu açıklandı. Ambulans, hastane, okul ayırt etmeden sivil halka uygulanan, uluslararası hukukun hiçe sayıldığı, sistematik bir soykırımın adıdır bu. İşlenen bu soykırımın karşısında durmak, insan olmanın bir gereğidir. Soykırıma destek verenleri de vahşete sessiz kalanları da tarih yazacaktır” dedi. Dünyanın Vicdana İhtiyacı Var Tüm insanlığın merhamete ve vicdana ihtiyacının olduğunu vurgulayan Rektör Prof. Dr. Köse, bunun din, ülke ayrımı gözetmeksizin nefes taşıyan tüm canlıların hakkı olduğunu ifade etti. Prof. Dr. Köse, “Büyük İslam Âlimi İmam Gazali bir kitabında, bir insan bir hayvanın üstüne bindiyse üstünde uyumasının caiz olmadığını söyler. Çünkü uyuyan insan ağırlaşır ve hayvanın üstüne ek yük gelir der. Medeniyetimizde, can taşıyan insansa din ayrımı yapılmaz, can taşıyorsa, hayvan-insan ayrımı yapılmaz. Tarihte bunun örnekleri var. Peygamber efendimiz tarafından tüm ordu komutanlarına, kadınların, çocukların, yaşlıların, din adamlarının öldürülmemesi, mabetlere, doğaya, ağaca dokunulmaması emrolunmuştur. İnsanın ölüsüne işkence yapılamaz. Bugün dünyanın işte bu vicdana ihtiyacı var. Mustafa Hocam da bu anlamlı toplantımıza şahit oldu, ziyaretleri ve katılımları için de ayrıca mutlu oldum. Filistin için desteklerimizi sürdürmeye devam edeceğiz” diye konuştu. İmanın En Zayıf Hali “Sessiz Kalmak” İstanbul Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mustafa Karataş da gençleri duyarlı davranışları için tebrik etti. Prof. Dr. Karataş, “Müslümanların ihtiyacı halinde kılını kıpırdatmamak imanın en zayıf halidir. Hatta iman var mı yok mu diye de tartışılır. Gençlerin yaptıkları çok kıymetli. Tesadüf yoktur. Burada bulunduysam ben de yardımlarınıza destek olmak, katkıda bulunmak isterim” dedi. Konuşmaların ardından Gazze için toplanan nakdi yardımlar Rektör Köse’ye teslim edildi. -
01.11.2023
İKÇÜ’de Cumhuriyetin 100’üncü Yılı Özel Programı
Cumhuriyetin 100’üncü Yılı, Sağlık Kültür ve Spor Daire Başkanlığının düzenlediği özel bir programla kutlandı. Prof. Dr. Fuat Sezgin Konferans Salonunda düzenlenen programa, Rektör Yardımcıları Prof. Dr. Muhsin Akbaş ve Prof. Dr. Süleyman Akbulut, Sağlık Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Derya Özer Kaya, Turizm Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mehmet Emre Güler, Eczacılık Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mutlu Aytemir, Diş Hekimliği Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Gülten Kavak, İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Sevtap Ünal, Sosyal Bilimler Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Mustafa Şahin, SKS Daire Başkanı Öğr. Gör. Dr. Yeliz Doğru, akademik ve idari personel ile çok sayıda öğrenci katıldı. Cumhuriyet Türk Milletinin Bekasının Adıdır Programın açılış konuşmasını yapan Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Süleyman Akbulut, cumhuriyetin ‘Hâkimiyet kayıtsız şartsız milletindir’ düsturuyla, bir milletin tekrar dirilişinin nişanesi olarak bin bir zorlukla kurulduğunu vurguladı. “Büyük Türk milletinin bekasının ve çağdaş dünyada hak ettiği yeri almasının adıdır Cumhuriyet” diyen Prof. Dr. Akbulut, Cumhuriyete giden yolda, yurdun dört bir yanında verilen destansı mücadeleleri hatırlatarak, bugünün aynı zamanda Nene Hatun, Seyit Onbaşı, Şahin Bey ve Kara Fatma gibi simaların günü olduğunu belirtti. Büyük bir medeniyetin mirasçısı olan Türkiye Cumhuriyeti’nin kurulduğu günden bu yana hızla büyüdüğünü ve özellikle son yıllarda kimsenin hayal edemeyeceği dev projeleri hayata geçirdiğini dile getiren Prof. Dr. Akbulut, Türkiye’nin kültürel zenginliği itibariyle bölgesinin de ötesinde güvenlik ve istikrar üreten bir aktör konumuna geldiğini ifade etti. Türkiye Yüzyılı Hedefiyle ‘Farkında” ve “Farklı” olan İKÇÜ ailesinin, Cumhuriyetin ikinci asrını gören nesiller olarak Türkiye Yüzyılı hedefiyle bilimsel ve teknolojik gelişmeleri yakından takip etmeye devam etmesi gerektiğinin altını çizen Prof. Dr. Akbulut, “Kendi kültürümüzü, tarihimizi iyi tanımalı ve bu büyük birikimden faydalanmalıyız. Atalarımızın başarılarıyla övünmeli, hatalarından ders çıkarmalıyız. Cumhuriyetin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün şu sözlerini asla unutmayınız: ‘Cumhuriyet; fikren, ilmen, fennen, bedenen kuvvetli ve yüksek seciyeli muhafızlar ister’, ‘Cumhuriyet'i biz kurduk, O'nu yükseltecek ve yaşatacak olan sizlersiniz.’ Bu duygularla Cumhuriyetimizin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşlarını, bize her yıl bu bayram coşkusunu yaşatan bütün gazi ve şehitlerimizi saygı ve rahmetle anıyorum. Cumhuriyetin 100’üncü Yılı ve Cumhuriyet Bayramımız kutlu olsun” diye konuştu. Kutlama Programı, Edebiyat Topluluğu üyesi Furkan Yavcunal’ın, Orhan Şaik Gökyay’a ait “Bu Vatan Kimin” şiirini okumasıyla devam etti. Tiyatro Topluluğu öğrencilerinin kaleme aldığı ve sergiledikleri “100’üncü Yıl Oratoryo Gösterisi” izleyicilere duygulu anlar yaşatırken; program Yüzüncü Yıl Marşı’nın çalınmasıyla son buldu. -
01.11.2023
İKÇÜ’nün Projelerden Aldığı Hibe Oranında Rekor Artış
İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi Kariyer Geliştirme Uygulama ve Araştırma Merkezi (İKÇÜ KAGEM) ile Dış İlişkiler Koordinatörlüğü tarafından “Yurtdışı Öğrenim, Staj ve Proje İmkanları” başlığında bir seminer düzenlendi İKÇÜ Erasmus Koordinatörü Dr. Öğr. Üyesi Mehmet Emin Bakay ile Erasmus Koordinatörlüğünden Öğr. Gör. Cennet Kuman Kıssaboylu, Öğr. Gör. Koray Çelik’in konuşmacı olduğu toplantıya, İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Sevtap Ünal, İKÇÜ KAGEM Müdürü Dr. Öğr. Üyesi Mustafa Yalçın ile çok sayıda öğrenci katıldı. Öğrencilerimizin Kariyer Gelişimini Takip Ediyoruz Toplantının açış konuşmasını yapan Kariyer Geliştirme Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Dr. Öğr. Üyesi Mustafa Yalçın, merkezlerinin kariyer planlama ve istihdam konularında öğrencilere rehberlik etmek, onların kariyer gelişimlerini takip etmek ve bu konuda yapılacak çalışmaları izlemek amacıyla faaliyetler yürüttüğünü belirtti. KAGEM’in bir diğer amacının da, kendilerini ve mesleklerini tanıma yolculuğunda İKÇÜ’lü gençlere ihtiyaç duydukları profesyonel desteği sağlamak olduğunu dile getiren Dr. Öğr. Üyesi Yalçın, Dış İlişkiler Koordinatörlüğü ile organize ettikleri seminerin öğrencilere bir rehber olması temennisini paylaştı. İKÇÜ’nün Aldığı Hibe 9 Kat Arttı Erasmus+ programının genel nitelikleri hakkında bilgilendirmede bulunan Erasmus Koordinatörü Dr. Öğr. Üyesi Mehmet Emin Bakay da Türkiye’nin son yıllarda projeler konusunda kaydettiği ilerlemeler sonucunda yatırılan miktarların çok üzerinde hibe alındığını aktardı. İKÇÜ’ nün de son bir yıldır Ulusal Ajans ve Avrupa Birliği’nden aldığı hibe miktarının 9 kat arttığına işaret eden Bakay, bu gelişmenin hem üniversite yönetimi hem de akademisyenler tarafından uluslararasılaşmaya verilen önem sayesinde yaşandığını söyledi. Öğrenim hareketliliği kapsamında ise yurt dışına giden İKÇÜ akademisyenleri ve öğrencilerinin sayısında geçmiş yıllara oranla yüzde 200-300 oranında bir artış yaşandığını dile getiren Dr. Öğr. Üyesi Bakay, son 2 yıldır yalnızca AB ülkeleri ile değil; Hindistan’dan Güney Kore’ye ve Afrika ülkelerine kadar dünyanın farklı bölgelerindeki birçok ülke ile projeler yapılmaya başlandığını aktardı. Eksiklik Görülen Her Şey Projeye Dönüştürülebilir 18-30 yaş arası herkesin Erasmus projelerine dahil olabileceğini belirten Erasmus Koordinatörlüğünden Öğr. Gör. Koray Çelik, toplumda eksiklik olarak görülen her şeyin projeye dönüştürülebileceğini söyledi. AB projesi üretmenin ve proje içerisinde yer almanın gençlerin istihdam olanağını arttırdığını vurgulayan Öğr. Gör. Çelik, AB gençlik projelerinde dijital dönüşüm, iklim, çevre ve sürdürülebilirlik, uluslararasılık, kültürler arası diyalog gibi öncelikli başlıkların yer aldığını söyledi. Amaç İstihdam Olanaklarını Arttırmak Yükseköğretim Kurumlarında öğrenim hareketliliği ile ilgili bilgilendirmede bulunan Öğr. Gör. Cennet Kuman Kıssaboylu ise Avrupa Birliği’nin eğitim, gençlik ve spor alanlarını kapsayan Erasmus’un Türkiye’de Ulusal Ajans tarafından yürütüldüğünü belirtti. Programın amacının kişilere yeni beceriler kazandırmak, kişisel gelişimin ve istihdam olanaklarının arttırılmasına katkı sağlamak olduğunu kaydeden Kıssaboylu, Erasmus+ programı öğrenim ve staj hareketliliğinin başvuru koşullarına ve öğrencilere kazandıracağı olanaklara yönelik bir sunum yaptı. Bilgilendirme toplantısında, Erasmus programı çerçevesinde yurtdışı eğitim ve staj olanaklarından yararlanan İKÇÜ öğrenciler de deneyimlerini paylaştı. -
27.10.2023
Sağlık Bakanı Sadixov’dan İKÇÜ’ye Ziyaret
Nahçıvan Özerk Bölgesi Sağlık Bakanı Samiq Sadixov, Azerbaycan Türkiye Büyükelçiliği Eğitim Müşaviri Doç. Dr. Necibe Nasibova, Azerbaycan Devlet Tarım Üniversitesi (ADAU) Rektörü Prof. Dr. Zafar Gurbanov, Rektör Yardımcısı Doç. Dr. Ahmed Melikov, İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi (İKÇÜ) Rektörü Prof. Dr. Saffet Köse’yi makamında ziyaret etti. Ziyarette Rektör Yardımcıları Prof. Dr. Muhsin Akbaş, Prof. Dr. Süleyman Akbulut da hazır bulundu. Ortak Değişim Programı Yapmak İsteriz Rektör Prof. Dr. Saffet Köse’yi ziyaret etmelerinden duyduğu memnuniyeti paylaşan Bakan Samiq Sadixov, ziyaretlerinin ikili iş birliklerine vesile olması temennisini paylaştı. Özellikle sağlık alanında İKÇÜ’nün bilgi ve deneyiminden faydalanmak istediklerini aktaran Bakan Samiq Sadixov, “Burada bulunmak onur verici. Başarılı bir tıp fakülteniz olduğunu biliyoruz. Sağlık alanında çalışan hocalarınızın tecrübelerinin Nahçivan sağlık sistemine oldukça faydası olacağını düşünüyorum. Bu konuda iş birliği yapmak istiyoruz. İKÇÜ ile sağlık sistemimizdeki hekimlerden, hemşirelere, tüm sağlık profesyonellerini kapsayacak bir değişim programı yapmak isteriz. Bu konuda geliştirilebilecek her türlü iş birliğinin destekçisi olacağız. Sayın Rektörümüze misafirperverlikleri için çok teşekkür ederim” dedi. İki Devlet Bir Millet Kavuştu Nahçıvan Özerk Cumhuriyeti’nin Azerbaycan'ın Türkiye ile tek kara sınırı ve Türkiye'den Türk dünyasına açılan kapısı olduğunu kaydeden Azerbaycan Türkiye Büyükelçiliği Eğitim Müşaviri Doç. Dr. Necibe Nasibova da özellikle eğitim alanında yakın bir temas içinde olmak istediklerini ifade etti. “Kapılar açıldı ve iki devlet bir millet kavuştu” diyen Doç. Dr. Nasibova, iki devlet arasındaki en önemli ilişkilerden birinin eğitim ilişkileri olduğunu vurguladı. Doç. Dr. Nasibova “Sayın bakanımızın da ifade ettiği bu ilişkilerin daha ileri noktalara gitmesi adına buradayız. Umarım bu alanda da yakın iş birliği platformları oluştururuz” şeklinde konuştu. Sizlere Destek Olmaktan Memnuniyet Duyarız Azerbaycan heyetini İKÇÜ’de ağırlamaktan oldukça mutlu olduklarını aktaran Rektör Prof. Dr. Saffet Köse de kardeş devletler olarak aradaki bağların güçlendirilmesi adına her türlü katkıyı sunmaya hazır olduklarını vurguladı. Rektör Prof. Dr. Köse, “Sizleri burada ağırlamaktan çok mutlu oldum. Azerbaycan’da üç yıl görev yaptım. Dönerken kendi memleketimden ayrılıyormuş gibi hissettim. Orada kendi ülkemi gördüm. Bir millet iki devlet anlayışı sözde değil özde yaşanıyor. Gerek dil gerekse de kültür olarak kendi vatanınızda hissediyorsunuz. Sağlık alanında güçlü bir yapımız var. Tıp Fakültesi, Diş Hekimliği Fakültesi, Sağlık Bilimleri Fakültesi, Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksekokulumuz Türkiye’nin en güçlü afiliye hastanelerimizle güçlü bir sağlık donanımına sahibiz. Bu alanlardaki değerli hocalarımızın tecrübeleri ile sizlere destek olmaktan memnuniyet duyarız” dedi. Ziyaret, iş birlikleri alanlarının görüşülmesinin ardından hediye takdimi ile sona erdi. -
26.10.2023
“100’üncü Yılında Cumhuriyet Dönemi Kütüphaneciliği”
İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi (İKÇÜ) Sosyal ve Beşeri Bilimler Fakültesince Türkiye Cumhuriyeti'nin 100. yaşı kutlamaları çerçevesinde, “100’üncü Yılında Cumhuriyet Dönemi Kütüphaneciliği: Bir Asra Sığanlara Genel Bakış” başlıklı konferans düzenledi Bilgi ve Belge Yönetimi Bölümü Kütüphanecilik Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Mehmet Ali Akkaya’nın konuşmacı olduğu konferansta, Türkiye’deki kütüphaneciliğin tarihsel seyri ve gelişiminin ele alındı. Konferansı, Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Yasin Bulduklu, Sosyal ve Beşeri Bilimler Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Şaban Doğan, SBBF Kurucu Dekanı ve Tarih Bölümü Öğretim Üyesi ve Prof. Dr. Turan Gökçe, Bilgi ve Belge Yönetimi Bölüm Başkanı Prof. Dr. Özlem Gökkurt Demirtel, Tarih Bölüm Başkanı Prof. Dr. Fatma Akkuş Yiğit, Türk Kütüphaneciler Derneği İzmir Şube Başkanı Hatice Gümüş, akademisyenler ve çok sayıda öğrenci takip etti. İKÇÜ Yayınevi Kuruldu İKÇÜ olarak Cumhuriyetimizin 100’üncü yaşı çerçevesinde bilim, kültür, sanat ve spor faaliyetleri gibi pek çok alanda yapılacak etkinleri sahiplenerek destek olduklarını ifade eden Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Yasin Bulduklu, kütüphanecilik tarihinin de bu alanda önemli bir değer taşıdığını kaydetti. Konuşmasında İKÇÜ Yayınevi’nin kurulduğuna dair müjdeyi de veren Prof. Dr. Bulduklu, “Sosyal ve Beşeri Bilimler Fakültesi Tarih Bölüm Başkanı Prof. Dr. Fatma Akkuş Yiğit öncülüğünde Milli Mücadelenin Yüzüncü Yılında Türk Kadını adlı bir proje hazırlandı. Dün ön baskısını gördüm, müthiş bir kitap çıktı. Ciddi bir emeğin ürünü olan bu kitapla toplumsal hafızaya önemli bir katkıda bulunuldu. Cumhuriyetin Yüzüncü Yılı Etkinlikleri projesini başlattığı için de Sosyal ve Beşeri Bilimler Fakültesi Kurucu Dekanı Prof. Dr. Turan Gökçe hocama, devam ettirdiği için Dekan Prof. Dr. Şaban Doğan hocaya teşekkür ediyorum. Kütüphanecilik Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Mehmet Ali Akkaya hocamız Türkiye Cumhuriyeti’nin kütüphanecilik tarihini; kütüphanecilik alanında nereden geldiğimizi, nerede olduğumuzu ve dijitalleşme ile birlikte nereye gideceğimizi anlatacak. Biz bu programların da kitaplaştırılmasını bekliyoruz” şeklinde konuştu. İkinci Yüzyılda Sosyal Bilimlerin Takip Etmesi Gereken Yol Haritası Türkiye Cumhuriyeti’nin yüzüncü yılında, geçmişin muhasebesini yapmak ve bir gelecek perspektifi oluşturmak açısından üniversitelerin üzerine önemli görevler düştüğünü belirten Sosyal ve Beşeri Bilimler Fakültesi Kurucu Dekanı Prof. Dr. Turan Gökçe, Bilgi ve Belge Yönetimi Bölümü ile başlayan Cumhuriyetin Yüzüncü Yılı Etkinlikleri projesinin bu kapsamda, dekanlık döneminde planlandığını aktardı. Prof. Dr. Gökçe, “Cumhuriyetin yüzüncü yılında Türkiye’de sosyal bilimlerin durumunu ele almayı amaçlayan ve bugün ilk programını gerçekleştireceğimiz proje, 100’üncü yılda, 10 yılını geride bırakmış bir fakülte olarak bizim üzerimize düşen görevler nelerdir? Sorusundan doğdu. Projemiz, Bilgi ve Belge Yönetimi Bölümü’nün ‘100’üncü Yılında Cumhuriyet Dönemi Kütüphaneciliği’ konulu konferansı ile başlamış bulunuyor. Sosyal bilimlerin farklı disiplinlerini konu alan bir dizi konferans daha gerçekleştireceğiz. Programlar tamamlandığında ise projeyi kitaplaştıracağız. Geleceğe uzanmak için, geçmişle günümüz arasında kurmak istediğimiz bu diyalog, Türkiye’de sosyal bilimlerin ikinci yüzyılda takip etmesi gereken yol haritasını da önümüze serecek” ifadelerini kullandı. Farkındalık Yaratacak Etkinlikler Sosyal ve Beşeri Bilimler Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Şaban Doğan, fakülte olarak, Cumhuriyetin yüzüncü yılında farkındalık yaratacak etkinlikler düzenleme düşüncesiyle yola çıktıklarını dile getirdi. Prof. Dr. Doğan, “Bilgi ve Belge Yönetimi Bölümü, böylesine anlamlı bir konuyla projemize destek oldu. Başta Bölüm Başkanı Prof. Dr. Özlem Gökkurt Demirtel’e, Cumhuriyetimizin kütüphanecilik tarihini anlatarak bizi aydınlatacak olan Prof. Dr. Mehmet Ali Akkaya hocamıza, emeği geçen arkadaşlarımıza ve katılımcılara teşekkür ederim. Ayrıca üniversite yönetimimizin, yüzüncü yılı etkinliklerini üniversite ve fakülte bazında önemsediğini ve desteklediğini de belirtmem gerek. Destekleri için sayın rektörümüze ve rektör yardımcılarımıza teşekkür ediyorum. Bu anlamlı etkinliği düzenleyen ve destek veren kıymetli hocalarımıza ve ön ayak olup başlatan Prof. Dr. Turan Gökçe hocama da ayrı ayrı teşekkür ediyorum” diye konuştu. Tarihin Tozlu Sayfalarından Beri Var Olan Bir Mesleğin İçindeyiz Türk Kütüphaneciler Derneği İzmir Şube Başkanı Hatice Gümüş ise derneğin çalışmalarından ve faaliyetlerinden bahsetti. 20 yıldır mesleğin içinde olduğunu söyleyen Gümüş, öğrencilere kütüphanecilik mesleğini sevmelerini tavsiye etti. Gümüş, “Cumhuriyetin ve kütüphaneciliğin yüzüncü yılı çok önemli. Günümüzde, yapay zekâ tabanlı uygulamaların kütüphanecilik mesleğini zayıflatabileceği yönünde kuşkular var. Biz, tarihin en eski, tabiri caizse tozlu sayfalarından beri var olan bir mesleğin içindeyiz. Temsilcisi olduğumuz bu meslek bundan sonraki yüzyıllarda da devam edecek, bu konuda hiç endişeniz olmasın” dedi. Cumhuriyet, Kütüphanecilik Bakiyesini Osmanlı Devletinden Aldı Türkiye’deki kütüphanecilik disiplininin yüz yılını anlatan SBBF Bilgi ve Belge Yönetimi Bölümü Kütüphanecilik Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Mehmet Ali Akkaya, neredeyse bütün dünyaya karşı verilmiş bir mücadelenin sonucunda temelleri atılan genç Türkiye Cumhuriyetinde, Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün önderliğinde bilimin rehberliğinde bir eğitim mücadelesi verildiğini belirtti. Bu süreçte kütüphanelerin de aralarında olduğu yaygın eğitim kurumlarına olan gereksinimi anlatan Prof. Dr. Akkaya, genç Cumhuriyetin kütüphanecilik bakiyesini Osmanlı Devletinden aldığını, Osmanlıdan Cumhuriyete yaklaşık 500 bin el yazması kitaptan oluşan miras kaldığını ifade etti. Türkiye’de kütüphanecilik eğitimi veren yükseköğretim kurumu sayısının 14’e ulaştığının bilgisini veren Prof. Dr. Akkaya, bu alandaki çalışmaların başarılı bir organizasyonla Halk Kütüphaneleri öncülüğünde; üniversite kütüphaneleri, okul kütüphaneleri, kent arşivleri, kent müzeleri ve kent kütüphanelerinin de yer aldığı platformlarda gelişme kaydettiğini sözlerine ekledi. Bilgi ve Belge Yönetimi Bölüm Başkanı Prof. Dr. Özlem Gökkurt Demirtel de fakültelerinin disiplinlerarası etkinlik dizisinin başlangıç programını gerçekleştirmekten duyduğu memnuniyeti ifade etti ve programın düzenlenmesinde emeği geçenlere teşekkür etti. -
26.10.2023
İKÇÜ’nün Efe’ sinden Yüzde Yüz Yerlilik Hedefi
İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi (İKÇÜ) Rektörü Prof. Dr. Saffet Köse, Elektrikli Araç ve Ar-Ge Topluluğuna bağlı İKÇÜ Team Efe’yi atölyelerinde ziyaret etti.İKÇÜ Team Efe üyeleriyle tek tek sohbet eden Rektör Prof. Dr. Saffet Köse, EFE ‘de gelinen son aşama ile ilgili bilgi aldı. TEKNOFEST’e ilk kez katıldıkları 2021 yılından bu yana, 1 milyon katılımcının arasından sadece yüzde 1’inin finalde yarışmaya hak kazandığını, EFE’nin de bu başarı diliminde yer aldığı bilgisini veren takım kaptanı Emre Sığırcı, yeni hedeflerinin tüm parçalarıyla yüzde yüz yerli bir EFE oluşturmak olduğunu söyledi. Hedef “En İyi Yerli Tasarım” Ödülü 2024 yapılacak Efficiency Challenge Elektrikli Araç yarışları için EFE’deki yerli parça sayısını 3’ten 10’a çıkardıklarını aktaran Kaptan Sığırcı, “TEKNOFEST tarafından belirlenen 12 adet temel parça var araç üzerinde. Bunların tasarımı, analizleri ve üretimlerini biz yaptığımız takdirde yerlilik sticker’ı alıyor. Yarışmaya çıkabilmek için de 2 adet yapılması yeterli. İlk yıl bu sayı iken şuan bu sayıyı 10'a yükselttik. Bu da yüzde 83 gibi iddialı bir yerlilik oranına ulaştığımız anlamına geliyor. Amacımız 2024 yarışlarında en iyi yerli tasarım ödülünü almak” dedi. 2022 Körfez pistindeki yarışlarda verimlilik kategorisinde 120 takım arasından 9’uncu olduklarını, başarı çıtasını her geçen gün yükselttiklerini belirten Takım Kaptanı, İKÇÜ’de bir “Team EFE” kültürünün oluştuğunu ve her yıl aralarına yeni katılan ekip üyeleriyle bu kültüre katkıda bulunduklarını aktardı. Güçlü Bir Mühendislik Fakültesi Alt Yapısına Sahibiz EFE’yi bu noktaya taşıyan başarı azminin takdire şayan olduğunu ifade eden Rektör Prof. Dr. Köse de çalışmada katkısı olan akademik danışmanlarla birlikte, sponsorluk desteği sağlayan firmalara teşekkürlerini iletti. Rektör Prof. Dr. Köse, “Yerli teknoloji, Türkiye Yüzyılının inşasında çok önemli. Teknolojiyle ilgilenen, yeni ve inovatif çalışmalar ortaya koyan gençlerimizin ürettiği ve geliştirdiği proje ve ürünler, gelecekte ülkemizin yerli ve milli teknoloji üretimine çok büyük katkılar sağlayacak. Biz de milli sermayeyi korumak ve kalkındırmak adına gençlerimizi teşvik etmekten büyük mutluluk duyuyoruz. Güçlü bir Mühendislik Fakültesi alt yapısına sahibiz. Her geçen gün de daha da güçlendiriyoruz. Efe Team ile mühendislik öğrencilerimizin oluşturduğu, örnek başarılara imza atan diğer takımlarımızı görmek bizleri heyecanlandırıyor. İnanmak başarmanın yarısıdır. Sizler ilk baştan beri inandınız ve aylarca büyük bir özveri ile gece gündüz demeden çalıştınız. Yolunuz ve bahtınız açık olsun” dedi. -
19.10.2023
Türkiye’de İlk “Adli Rehabilitasyon” Sempozyumu
İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi (İKÇÜ) Sağlık Bilimleri Fakültesi Fizyoterapi ve Rehabilitasyon Bölümü, Fizyoterapi ve Rehabilitasyon Uygulama ve Araştırma Merkezi ile Adli Bilimciler Derneği (ADBİD) tarafından düzenlenen “Adli Rehabilitasyon Sempozyumu” Prof. Dr. Fuat Sezgin Konferans Salonunda başladı. Farklı disiplinlerden bilim insanlarını buluşturan, onursal başkanlığını Rektör Prof. Dr. Saffet Köse’nin konuşmasıyla başlayan sempozyumun açılışına, Rektör Yardımcıları Prof. Dr. Muhsin Akbaş, Prof. Dr. Süleyman Akbulut, Sağlık Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Derya Özer Kaya, ADBİD Başkanı Prof. Dr. İ. Hamit Hancı, farklı üniversitelerden araştırmacılar, bilim insanları ve çok sayıda öğrenci katıldı. Formel Kodlu Cezalardan, Suçu Önleyici Bakış Açısına “Adli Olaylarda Manevi Rehabilitasyon” başlıklı bir sunum yapan Rektör Prof. Dr. Saffet Köse, günümüzde adli vakalara artık suçu önleyici çok disiplinli bakış açılarıyla yaklaşıldığını ifade etti. Suçlunun formel kodlarla cezalandırıldığı bir sistemden suçu önleyici bir bakışa yönelimin olduğunu kaydeden Prof. Dr. Köse, “Suç ve suçlu üzerinden işleyen bir adalet sistemi sosyal ve manevi yönler olmak üzere çok sayıda problemi ortaya çıkarıyor. Modernleşme, hayatı kolaylaştırmış ancak bireyi yalnızlaştırmış, daha fazla meta çerçevede motive olan, somutun soyutu ötelediği, maddenin de manayı gizlediği sosyal bir yapı inşa etmiştir. Artık her saniyemize eşlik eden mobil teknolojilerin en küçük yaşlardan itibaren stresi oluşturan temel mecra biçimine dönüşmesi de adli süreçlerde üzerinde daha fazla durulmayı gerektiren hususlardandır. Bugün postmodernlik ile nitelenen toplumsal yapının kendisi suçu teşvik edebilme potansiyeli ile ele alınmayı gerektirir” diye konuştu. Maneviyatın Yerine Yeni Tür Kodlar Konumlandırılıyor Her platformda dile getirilen şiddetin önlenmesinde ilk adımın, bireyin kendi iç dünyası ile iletişiminin sağlanması olduğunu aktaran Rektör Prof. Dr. Köse, öfke kontrolünün hiç işitilmediği kadar gündemde olmasının nedeninin altında bireylerin iç dünyalarından kopmaları olduğunu belirtti. Rektör Prof. Dr. Köse, “Bireyin iç dünyası ile iletişimi ile kişinin kendi düşüncelerini, duygularını, inançlarını anlaması ve bunları sağlıklı biçimde ifade edebilmesini kastediyorum. Tümüyle kişisel değerlendirmelerden geçen bu süreç suç ya da iftira ile bozulabilen yapıdadır. Bu bozulma bireyi hayatın dışına itiyor ve duygusal zekâ ile kişisel farkındalık bundan olumsuz etkileniyor. Yerel olanın, sosyal değerin, kültürün, insanın, maneviyatın yok edilerek yerine konulan yeni tür evrensel kodlar, insanın içten kopmasına neden olmuş; zahir olan kıymetli, batın olanı değersiz olduğu bir sistem dayatılır hale gelmiştir. Ben sempozyumun her boyutuyla adli rehabilitasyon alanına katkı sağlayacağına inanıyor, emeği geçenlere ve tüm değerli katılımcılara teşekkür ediyorum” dedi. Özgün Bakış Açısıyla Bir “İlk” İKÇÜ’de Sağlık Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Derya Özer Kaya da Adli Rehabilitasyon alanını, Adli Bilimci, Fizyoterapist, Psikolog, İlahiyatçı, Hukukçu, Diş Hekimi ve Spor Bilimci gibi farklı perspektiflerden uzmanlarla ele alacaklarını ifade etti. Sempozyumun, alanında pek çok disiplini bir araya getiren, yenilikçi ve özgün bakış açısıyla ilk olma özelliği taşıdığını vurgulayan Dekan Prof. Dr. Kaya, “Onursal Başkanımız Sayın Prof. Dr. Saffet Köse’nin öncelikli olarak adli olayların kişisel ve toplumsal olarak önlenmesinde, önlenemediği durumlarda bireylerin topluma yeniden kazandırılmasında Manevi Rehabilitasyonun temelleri hususunda bilgi ve ilham verici konferanslarını dinleyeceğiz. Kongre Başkanımız İKÇÜ Tıp Fakültesi Adli Bilimler Anabilim Dalı Öğretim Üyesi ve Adli Bilimciler Derneği Başkanı Sayın Prof. Dr. Hamit Hancı pek çok farklı çalışma alanı ile Adli Bilimlerin detaylarını sunarken, Sayın Ahmet Erzurumlu Hocamız Adli Rehabilitasyon konusunu detaylandıracaklardır. Sayın Psikolog Süeda Sınar olayı “Psikolojik Rehabilitasyon” kapsamında irdeleyecektir. Hukukçu gözüyle Sayın Doç. Dr. Serdar Nart, “Fizyorerapistlerin Yasal Sorumlulukları ve Malpraktis” konusunu, Sayın Dr. Fzt. Dilek Bayraktar, “Adli Fizyoterapi”, Sayın Dr. Fzt. Sema Özberk “Fizyoterapistin Adli Bilimlerdeki Yeri”, Prof. Dr. İrfan Karadede, “Adli Diş Hekimliği ve Rehabilitasyon” , Sayın Doç. Dr. Onur Oral, “Sporla Rehabilitasyon” konusunu aktaracaklardır. Bu sempozyumu Adli Rehabilitasyon kavramını daha iyi anlamak, tartışmak, anlamlandırmak, yapılandırmak ve toplumsal anlamda sorunlara en iyi yaklaşım oluşturabilecek katkılar sağlamak amacıyla düzenledik. Bilimsel olarak konuyu detaylı irdelememizi sağlayan tüm hocalarıma, bilimsel komitemize, düzenleme kurulumuza, teknik ekibimize, idari personelimiz ve destek ekibimize ve değerli zamanını ayıran tüm katılımcılara teşekkürlerimi sunuyorum” şeklinde konuştu. Türkiye’de ilk kez İKÇÜ’de Başlattık Adli Rehabilitasyon alanında ilk kez yapılan bir sempozyum olduğunun altını çizen ADBİD Başkanı Prof. Dr. İ. Hamit Hancı ise Adli bilimler buz dağına benzetilecek olursa, adli tıbbın suyun üstünde kalan kısmı olduğunu belirtti. Prof. Dr. Hancı, “Bu alanın 120 alt dalı var. Tıp, fen ve sosyal bilimleri bir araya getiren bir alan. Bu alanlardan birisi de Adli rehabilitasyon. Bunu da Türkiye’de ilk kez İKÇÜ’de geliştirmek için sempozyumumuzu yaptık. Suç işleyenlerin maddi, manevi, fiziksel, sporsal rehebitasyonlarını ele aldık. Çok farklı disiplinlerde çalışan meslek gruplarını bir araya getirip, onların bakış açılarını bu alana nasıl katkı sunulabileceğini irdeleyeceğiz” dedi. Açış konuşmaların ardından farklı üniversitelerden araştırmacıları ve öğrencileri bir araya getiren sempozyumun bilimsel oturumlarına geçildi. -
16.10.2023
Gururlandıran TÜBİTAK Başarısı
TÜBİTAK Bilim İnsanı Destek Programları Başkanlığı tarafından yürütülen “2209-A Üniversite Öğrencileri Araştırma Projeleri Destekleme Programı” ile “2209-B Üniversite Öğrencileri Sanayiye Yönelik Araştırma Projeleri Destekleme Programı” sonuçlarında İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi öğrencileri yine zirvedeki yerini aldı. Geleceğin İKÇÜ’lü araştırmacılarının her sonuç döneminde gösterdiği başarı, 2023 yılında da devam ederek 2209 A’da 90 proje başvurusundan 70’i 2209 B’de ise 17 proje başvurudan 8’i destek almaya hak kazandı. Başarılarınızla Örnek Olacaksınız Başarılı öğrenciler için Proje Genel Koordinatörlüğünce düzenlenen ödül töreninde konuşan Rektör Prof. Dr. Saffet Köse, “Sizler, bizim yüz akımızsınız ve geleceğe güvenle bakmamıza vesile oluyorsunuz” şeklinde duygularını paylaştı. Rektör Yardımcıları Prof. Dr. Süleyman Akbulut, Prof. Dr. Muhsin Akbaş, Prof. Dr. Yasin Bulduklu, proje akademik danışman öğretim üyelerinin de hazır bulunduğu törende gençlere seslenen Rektör Prof. Dr. Saffet Köse, “Bugün geleceğin araştırmacılarını takdir etmek için burada bir aradayız. Sizler öğrenmek ve başarmak duygularını aynı anda yaşıyorsunuz. TÜBİTAK projeleri, bilim ve teknolojiye duyulan ilgiyi teşvik ediyor, araştırma becerisini kazanmayı cesaretlendiriyor. Hocalarınızla ve diğer arkadaşlarınızla iş birliği içinde çalışmayı bu sayede öğreniyorsunuz. Ülkemizin ve insanlığın geleceği için sorumluluk alma yönünde bir irade ortaya koyuyorsunuz. Özellikle son yıllarda ülkemizin bilim ve teknoloji alanında lider role evrilmesinde bu projelerin ve dolayısıyla ödüllerin katkısı yadsınamaz. Bilim ve teknoloji dünyasına katkıda bulunma alışkanlığını akademik yaşamınızın hemen başında kazanıyorsunuz ve bu çok değerli. Sizler, bu başarılarınızla örnek olacak, üniversitemizin daha yüksek seviyelere konumlanmasına katkıda bulunacaksınız” dedi. Toplumumuza Değer Katacak Çalışmalar Akademik çalışmaların tüm insanlığa katkı sunmasının oldukça önemli bir amaç olduğunu ifade eden Rektör Prof. Dr. Köse, bu noktada gençlerin bu alanda yaptıkları projelerin büyük bir artı oluşturduğunu kaydetti. Prof. Dr. Köse, “Bilim, sorunların üstesinden gelmeye, tüm canlıların hayatını kolaylaştırmaya ama aynı zamanda gelecek nesillere daha iyi bir dünya bırakmaya hizmet etmelidir. Her bir öğrencimizin bu motivasyonla daha büyük başarılar için çaba göstereceğine olan inancımı burada özellikle ifade etmek istiyorum. Daha çok öğrencimizin böyle çalışmaların içinde olmasına yönelik yoğun çalışma içindeyiz. Tüm öğrencilerimiz üniversitemiz olanaklarını kullanarak yeni fikirler üretebilir ve toplumumuza değer katacak çalışmaların içinde bulunmalılar” şeklinde konuştu. İKÇÜ’lü öğrencilerinin yetkin araştırıcı kuşağında yer alması, ülkemizin bilimsel kalkınmasına kazandırılması için çok çalıştıklarını ifade eden Rektör Prof. Dr. Köse, “İnanıyorum ki öğrencilerimiz ve akademisyenlerimiz bu projelerin çıktıları ile yeni başarılara imza atacaktır” dedi. İzmir’de İkinci Sırada İKÇÜ’lü gençlerin bu yoldaki başarıları ile guru duyduklarını aktaran Prof. Dr. Köse, “2209 A 2023 yılı 1’inci çağrısında yaptığımız 90 proje başvurusundan 70’inin desteklenmeye değer bulunması önemli bir başarıdır. Bu proje sayısı ile İKÇÜ İzmir üniversiteleri arasında Ege Üniversitesinden sonra 2’nci sırada yer almıştır. Tüm başvuru yapan üniversiteler arasında 21. sırada yer almış olmamız bizi gelecek adına daha büyük beklentilere yöneltiyor. Yine “2209 B 2023 yılı ilk çağrısında yaptığımız 17 proje başvurusunun 8’inin desteklenmeye hak kazanması da gurur verici. Bu proje sayısı ile de İKÇÜ İzmir üniversiteleri arasında Ege Üniversitesinden sonra 2’nci sırada yer almıştır. Tüm başvuru yapan üniversiteler arasında 7’nci sırada yer alması da bu beklentimizi destekliyor. Burada TEKNOFEST standında birinci olan arkadaşlarımızı, 2242 TÜBİTAK öğrenci projesinde ödül alan öğrencilerimizi de tebrik etmek istiyorum. Projelerin sayısını daha da artırmak için tüm ekibimizin en üst düzeyde performans göstermesi gerektiğinin, hedefimizin her zaman en iyi olmak olduğunun altını çiziyor, projesi geçen tüm öğrencilerimizi yürekten kutluyor, danışman hocalarımıza ve emeği geçen yönetici ve idari personellerimize teşekkür ediyorum” diye konuştu. Program, Rektör Prof. Dr. Köse’nin gençlere başarı belgelerini takdim etmesiyle son buldu.
Toplam 205